Atatürk’ün, ölümünün 74ncü yıldönümü Muğla’da çeşitli etkinliklerle anıldı. Cumhuriyet meydanındaki ilk törene Vali Fatih Şahin, Belediye Başkanı Osman Gürün, Garnizon Komutanı Jandarma Kurmay Albay Fevzi Kurşun, kamu kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Protokol üyeleri tarafından çelenklerin konulmasının ardından saat 09:05’te çalan sirenle iki dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından İstiklal Marşı okundu ve bayraklar yarıya indirildi. Muğla’da hava kapalıydı ve tam o esnada güneş açtı, her zamankinden daha parlak ışık saçıyordu. Güneşin o pırıltılı hali çok şey anlatıyordu. Adeta Atam bizlere “Üzülmeyin, aydınlık günler yakındır” der gibiydi.
Anma etkinliklerine daha sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde devam edildi. Muğla Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan “Mustafa Kemal’in Sonsuzluk Türküsü” adlı gösterinin ardından tören sona erdi. Öğrencilerin gösterileri muhteşemdi.
Bağımsızlık savaşımızın önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük komutan, eşi bulunmaz devlet adamı Atamızın aramızdan ayrılışının 74ncü yıl dönümünü her zaman olduğu gibi saygı ve şükranla anıyoruz. Ömrünün büyük kısmını sıkıntılar ve savaşlar içerisinde geçiren Büyük Önder, yaşamını Türk milletinin bağımsızlığına ve gelişimine adamış eşsiz bir liderdir.
Bilgili, barış yanlısı, hoşgörülü oluşuyla da tüm milletlerin saygı duyduğu örnek bir kişilik olan Atatürk, yüzyıllar boyunca cesaret edilemeyen dönüşümler gerçekleştirerek ekonomik, siyasal ve sosyal alanda köklü devrimler yapmıştır. Bu değişimler asla kolay olmamış, milleti için canını ortaya koymaktan çekinmemiştir. Atatürk, ülkesi ve milleti için yapmış olduğu değişim hareketleriyle dünyayı derinden etkilemiştir.
İşte bu sebeplerden dolayı, yaşadığı çağı aşarak geleceğe ışık tutan etkilemiş, ulusumuza olduğu kadar insanlığa da mal olmuştur. O, ölümüne kadar yaşamının her evresinde hep geleceği düşünerek ileriye bakmış geçmişe takılıp kalmanın geleceği kurtarmayacağını bilerek, gelecekle ilgili planlar yaparak, kararlar almıştır.
Atatürk’ün ani ölümü elbette ki, Türk milletini derin bir kedere sevk etmiş, ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ata’sının ilkeleri ışığında ilerleyerek çağdaş ve modern bir dünya devleti haline gelmiştir.
Türkiye’de değil, yüzyıla değil bin yıla damgasını vuran Büyük Önder Atatürk, sonsuza kadar gönlümüzde yaşayacak, ilke ve devrimleri ülkemizin geleceğine yön vermeye devam edecektir. ATATÜRKÇÜ olmaktan gurur duyuyorum. Kimse çekinmesin, bizlerden istenen ATAMIZI ve değerlerini, yok saymamız. Kilise çanları yerine Ezanlarımızın sesi duyuluyorsa ve özgürce ibadet yapabiliyorsak bu onun sayesindedir.
Bize bahşedilen özgürlüğümüzü, benliğimizi ATAMIZI yok saymamızı bizden kimse istemesin asla kabul edilecek bir husus değildir. CUMHURİYETİN BİZLERE AYDIN, ÇAĞDAŞ, LAİK, SENİN YOLUNDA YÜRÜMEKTEN GURUR DUYAN GENÇLERE EMANET. SEN RAHAT UYU ATAM BİZLER VAR OLDUKÇA CUMHURİYETİN IŞIĞI ASLA SÖNMEYECEK…