Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de gazetesi önünde öldürülmesine ilişkin açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, sanık Yasin Hayal’i, ‘Tasarlayarak adam öldürmeye azmettirmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırdı. Sanık Erhan Tuncel, “patlayıcı madde bulundurmak, atmak, mala zarar vermek, 6 kişinin yaralanmasına neden olmak” suçundan 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Sanıkların hiçbirine, “örgüt üyesi olmak” suçundan ceza verilmedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada çıkan kararın ardından adliyede arbede yaşandı. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi önünde toplanan eylemciler, ‘Hepimiz Hrantız’, ‘Bu dava böyle bitmez’ şeklinde dövizler taşıdı, sloganlar attı.
Dink’in avukatları, savcının geçen celse mütalaasında kullandığı “Dink, Ermeni olduğu için öldürülmedi” ifadesini; “Savcı yanlış düşünüyor. Hrant Dink Ermeni olduğu, bu sorunu dile getirdiği ve haber yaptığı için öldürüldü ve hedef haline getirildi. Tehdit edilmesi T.C.’nin azınlık politikalarının bir sonucudur. Bu nedenle biz de mütalaamızın önemli bir bölümünü buradan yola çıkarak oluşturmuştuk” diye cevapladı.
Duruşmada olan sanıklardan Erhan Tuncel, son sözünde, “Bu yolda bir aile, bir gençlik ve bir istikbal kaybettim. Vatan sağolsun” dedi.
Ayrıca davanın sanıklarından Yasin Hayal, mahkeme sırasında iddianameyi hazırlayan savcılardan Fikret Seçen’e hakaret etti. Mahkeme Başkanı’nın hakaret etmemesi için uyardığı Hayal, “Benden şikayetçi olabilir” diye konuştu. Hayal bu tartışmanın ardından daha da ileriye giderek şu sözleri sarfetti:
“Bu salonlarda birçok Anadolu çocuğunun kalemi kırılmıştır. Buradan mahkemenize meydan okuyorum. Bakalım hangi delikanlı benim kalemimi kıracak? Kalemimi kıracak delikanlı arıyorum”
Tutuksuz sanık Ersin Yolcu ve duruşmada olmayan sanıkların avukatları da beraatlerini talep ettiler.