Beslenme eğitimi bebeklikte başlar. Çocuklukla devam eden süreç her evde problem oluyor. Yedi, yemedi, iştahı yoktu derken, bir de bakarsınız ki anneler ellerinde kaşıkla çocuğun peşinde koşturuyor, bir tas çorbayı bitirmesini sağlamak bile zaman alıyor.
Okul öncesi dönemde çocuğa yeme konusunda ısrarlı davranmak yemek sürecinin çocuk-ebeveyn arasında olumsuz ilişkilerle ve zıtlaşmalarla savaşa dönüşmesine neden olur. Yemek için ödül ya da ceza gibi tutumlar, yeme davranışı üzerinde olumsuz etki yaratır, çocuk yemekten iyice soğur.
Yemek düzeni ve kurallar belli olmalı. Zevkli ve özenli bir sofra hazırlanmalı, tüm aile yemek saatinde bir araya gelmeli.
Televizyon karşısında yemek engellenmeli. Çocuğun ebeveyn kuralları dışında kendi seçimlerini yapmasına da izin verilmeli, kendi kendine yeme davranışı desteklenmeli.
Annenin çocuğu beslemesi ve yemek sırasında eleştirmesi çocuğun iştahını kapatır.
Çocuk bir gün yemeğini çok güzel yerken başka bir gün daha az yiyebilir. Hastalık ya da özel bir durum olmadıkça bu seçim makul karşılanmalıdır.
Çocuğun yemek istememesine ebeveynler aşırı tepki göstermemeli. Aksi durumda çocuk anne-babasının dikkatini çekmek için yemek seçmeye yönelir. Ebeveynler sakin ve kararlı davranarak sorunu çözmeye çalışmalı. Çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmesinde anne-babanın tutarlılığı ve ona iyi örnek olması önemlidir.
Çocuğa yemeklerden bir saat önce meyve suyu, bisküvi, su gibi iştah kapatan şeyler verilmemelidir. Sofrada çocuğun yeme davranışı eleştirilmemeli, başka çocuklarla kıyas yapılmamalı.
Çocuk için küçük tabaklar kullanılmalı, tabak çok doldurulmamalı. Geçici olarak bir yemeğe düşkünlük ya da reddetme, okul öncesi dönemde rastlanılan bir sorundur ve çocuğun bağımsızlığının ifadesidir. Bu dönemde ailenin zorlayıcı olmaması, reddedilen besinin bir süre sonra tekrar denenmesi gerekir.
Dengeli beslenen, yani her gün süt ürünü, tahıl, et, meyve-sebze tüketen çocuklarda, beğenilerine göre grup içinden seçim yapmalarına olanak sağlanmalı.