İzmir üzümü diye bir şey yoktur. Alaşehir üzümü vardır. Çünkü çekirdeksiz üzüm Alaşehir’de yetişir, eğer siz çekirdeksiz üzüm tüketiyorsanız Alaşehir ve civarında yetişen herhangi bir bağın mahsulünü tüketiyorsunuz demektir. İzmir üzümü olarak adının geçmesi ticaretinin orda yapılması ve Avrupa’ya ihracatının İzmir’den gerçekleşmesinden kaynaklanır. Bu da Alaşehir üzümünün markalaşmasını engellemektedir.
Alaşehir’de dünyanın en kaliteli üzümü yetişiyor. Bu yüzden Alaşehir ülkemizin sultaniye ihracatında en önde gelen ilçelerinden birisidir. İşte bu yüzden ihracatçılar Alaşehir’de yatırım yapmaya yöneliyor. İhracatçıların artması, Alaşehir dolayısıyla ülkemizin ekonomik yönden güçlenmesi demektir.
Alaşehir Ekonomisi bütünüyle tarıma dayalı olup, hemen hemen yarısı bağ alanlarından oluşur. Alaşehir ve yöresinde yıllara göre değişmekle birlikte yılda ortalama 55 – 60 ton çekirdeksiz kuru üzüm, 60 000 (altmış bin) ton Sofralık Sultaniye üzüm yetiştirmektedir. Bağcılığın yanı sıra hububat, tütün, meyvecilik (Kestane, ceviz, kiraz, nar, elma) ayrıca az sayıda küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık , arıcılık, Alaşehir ekonomisinde etkin rol oynar. Alaşehir Ekonomisinde sanayi geniş yer kaplamamaktadır. En önemli sanayi sektörleri: Tariş Üzüm Entegre Üzüm Tesisi olup 44.250m2 toplam alan içinde 23.900m2 kapalı alanı da 530 kişiye istihdam sağlamaktadır. 65000 ton kuru üzüm alma kapasitesindedir. İşlenen üzümler İngiltere’de, Hollanda, Almanya, Japonya, Hong-Kong, Tayvan ve diğer ülkelere ihraç edilmektedir. Çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ürünü olmakla birlikte iç piyasada da tüketilmektedir. Ürün sezonunda kurulan yaş sebze ve meyve işleme merkezleri Alaşehir için iyi bir ekonomik kaynaktır. Yaş olarak işlenen başta dünyaca ünlü Sultaniye üzüm olmak üzere Sebze ve Meyveler Avrupa ülkelerin ve hemen hemen tüm dünyaya ulaşmaktadır. Kiremit fabrikaları ve tavuk çiftlikleri küçük sanayicilerdir. Alaşehir ekonomisine büyük katkı sağlayacak olan seracılıkta son yıllarda yaygınlaşmaktadır.