Önümüzde bir seçim var. Partilerin adayları belli oldu. Listeye giremeyenler çoğunlukta. Daha önce de olmuştu böyle. Bunlar küskünleri oynuyorlar. Küskünler bir araya gelip seçimi iptal ettirme çabasına da girmişlerdi. Ama bu mümkün olmuyor. Bu sefer meclis sandalyelerini daha genç simalar ve daha önce görmeye alışık olmadığımız vekiller dolduracak. Hep şikayet etmiyor muyduk aynı adamlar geliyor diye. İşte fırsat genç siyasetçiler meydanları doldurup taşıracaklar mı? Taze kan lazım siyasete diyoruz. Genç vekiller Türkiye’nin önünü mü açacaklar, yoksa tecrübesizliğin biraz esiri mi olacağız hep beraber göreceğiz.
İktidar partisi ve Muhalafet didişmeye devam ediyor. Sınav skandalı oluyor, iktidar “kanaatimce bunda yanlışlık yok” diyor. Öğrenciler protesto ediyor şifreli mod medyana. Aynıları yaşanmasın diye bir şeyler söyleniyor bu ülkede, karşı çıkan daha çok konuşuyor. Boş mu konuşuyor dolu mu konuşuyor kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Muhalefet yürüyen öğrencileri destekliyor, önemsiyor. İktidar da diyor ki, “Bizim de yürümeyen öğrencilerimiz var onları meydanlara mı çıkaralım”. Bu nasıl bir yaklaşım anlamak mümkün değil.
Ergenekon Davasında yargılanan bazı isimler aday gösterilmişler. Gayet normal bir durum bu. Her şeyden önce bu insanlar sadece tutuklular. Haklarında kesinleşmiş bir hüküm de yok. Tutukluluk süresi bakımından da düşündürücü ve bu kadar uzun olmamalı. O insanların da temsil etme edilme hakları var. İktidarın bundan rahatsız olmasına ve çekinmesine hiç gerek yok. Her aday olanlar meclise giremiyorlar zaten. Hangi partiden aday olursa olsun kontenjan var çünkü. Bu yarışta şartlar eşit olmalı kaybedenler kazananları tebrik edebilmelidir.
“Biz yanlış yaptık halkımızdan özür diliyoruz” deme cesaretini ve büyüklüğünü gösterebilecek siyasetçileri görür müyüz acaba. Belki bir gün! Umudumuzu yitirmeyelim lütfen..