Karşısındaki insanı kendi çaba ve imkanlarıyla tanımaya fırsat vermeden bir başkasının yalan yanlış anlatımıyla tanımaya çalışan olumsuz davranışa “tanımadan yargılama” diyoruz. Günümüzde hemen hemen hepimizin yaptığı eylemdir aslına bakarsanız. Öyle ki, her birimiz bu işte ustayızdır. Önce karşımızdaki insanın tipine bakılır, giyimine, konuşma tarzına ve yargılama süreci başlar. İnsanlar ne giyimleriyle, ne konuşmalarıyla, ne de bakış açılarıyla belli olur. Arkadaşınıza, ailenize, anne ya da babanıza ters gelen insanlar, sizi etkisi altına almak isteyebilir. Hemen karşı çıkın demiyorum. Onların da hayatlarında yaşadığı tecrübeler vardır elbette. Bırakın karşınızdaki insanı siz kendiniz tanımaya çalışın. Onun iyi, kötü, güzel ya da çirkin huylarının olduğuna siz kendiniz karar verin. Ondan sonra o insanla görüşüp görüşmeyeceğinize de siz karar verirsiniz elbette. Bir insanı tam olarak tanımadan yargılamak bana etik olarak da uygun bir davranış gelmiyor. Biri sizi tanımadan yargılamaya kalksa, ne kadar hoşunuza giderdi, ya da ne kadar incinir kırılırdınız. Kendinizi o insanın yerine koyun ve bir düşünün; Ben insanları 4 mevsime benzetirim. Gerçekleri ancak sonunda, 4 mevsimi gördükten sonra görürsünüz. Eğer kışın vazgeçersen ilkbaharın nimetinden olursun, yazın güzelliğinden ve sonbaharın bütünlendiğinde. Bir mevsimin acısının, diğer güzel mevsimleri parçalamasına izin vermeyin. Hayatınızı bir mevsim yüzünden yargılamayın. Unutmayın ilerde şuan ki zamanı arayabilirsiniz ve daha güzel günler de yaşayabilirsiniz. Sonuçta ön yargılıysanız, kimliğiniz, kişiliğiniz gelişmeye kapalı demektir, daha iyiye ulaşma şansınız yoktur. Dahası her zaman çevreniz için kırıcı olursunuz, sevimsiz olursunuz.
Tanımadan yargılama!
Bu yazı 1.5410 kere görüntülenmiş olup, YAZARın kendi görüşlerini ifade eder...
Bu yazı için bir yorum yap..