Pasifik dizisiyle gündeme oturan 1922 İzmir yangını ile ilgili bir açıklama da Türk Tarih kurumu’dan geldi.Türk Tarih Kurumu (TTK) Ermeni Araştırmaları Grubu Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek, kurumun 1922’deki “Büyük İzmir Yangını” ile ilgili bir kitap hazırladığını, bu kitapta dönemin Askeri Valisi Kazım Paşa’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda yangını çıkardıkları gerekçesiyle 22 Ermeni’nin tutuklandığına ve bu kişilerin yangını çıkardıklarını itiraf ettiklerine ilişkin bilgilerin de yer alacağını belirtti.
Çiçek’in İzmir’in işgalden kurtarılmasının hemen ardından 13 Eylül 1922’de çıkan Büyük İzmir Yangını’na ilişkin TTK’nın hazırlıklarını sürdürdüğü İngilizce kitapta çok önemli bilgi ve belgelerin yer alacağını söyledi. İzmir’i Türklerin yaktığı yönündeki iddialara da değinen Çiçek, “Maalesef, Falih Rıfkı Atay gibi bazı yazarlarımız da her ne kadar İzmir’i görmemiş ve tanıklarla da konuşmamışlarsa da genellikle bu tarzda bir ifade yazdığından dolayı, Türkiye’de de bazı aydınlarımız bu kanaate varıyorlar” dedi.
Konuyla ilgili olarak kendisinin araştırmalar yaparak İngiltere, Amerika, Fransa ve İtalya’daki arşivlerde bulunan bütün belgeleri topladığını anlatan Çiçek, şunları söyledi: “Bu hazırladığımız İngilizce esere göre, incelemiş olduğumuz belge ve eserlerde İzmir yangınını kimin çıkarttığına dair kesinleşmiş bir kanaat yok.
Dolayısıyla, kesinleşmiş bir kanaat yabancı kaynaklarda bile olmamasına, bütün uluslararası eserlerde ve arşiv kaynaklarında İzmir yangınını kimin başlattığı ya da yaktığına dair bir fikir birliği olmamasına rağmen bazı yazarlarımızın ‘Türkler yaktı’ demesi, ilmi ahlaka aykırıdır, uymaz. Çünkü, İzmir yangınını Türklerin, Rumların ya da Ermenilerin çıkardığı konusunda iddialar var fakat belgelere toptan baktığımızda aslında yangının Ermeniler tarafından başlatıldığı konusunda yabancı kaynaklarda bir fikir birliği var.”
YANGINDAN SONRA TUTUKLANAN ERMENİLER
Yangını kimin çıkardığını anlamak için İzmir’de o dönemde bulunan kişilerin tanıklıklarını göz önünde bulundurmak gerektiğini vurgulayan Çiçek, İzmir’deki İngiliz Konsolosu Harry Lamb’in, ‘benim kanaatime göre, İzmir’i, Rumlar ile birlikte hareket eden Ermeniler yakmıştır” şeklindeki ifadesinin bulunduğunu kaydetti.
O dönemde Askeri Vali Kazım Paşa’nın yürüttüğü bir soruşturmanın bulunduğunu da aktaran Çiçek, bu soruşturmayla ilgili de şu bilgileri verdi:
“Kazım Paşa’nın yaptığı bir soruşturma var, İzmir’i kimin yaktığı ile ilgili ve bununla ilgili ve burada bazı Ermeniler sorgulanıyor ve İzmir yangınını başlattıklarından dolayı tutuklanıyor. Bunların sayısı 22. Orada 22 Ermeni, yangın başlatma suçlamasıyla tutuklanmıştır. Bunlar, 600 kişilik bir dernek, cemiyet olduklarını ve İzmir yangınını, ‘eğer İzmir düşerse malımızı, mülkümüzü, Türklerin servetine servet katmak için ayakta bırakmayız’ dediklerini, böyle planladıklarını ve bu yüzden de Türkler, işgalden kurtardıktan sonra İzmir’i
yakmaya karar verdiklerini ifade ediyorlar. 22 kişi itiraf ediyor. Yani savaşı kaybediyorlar, gerek Rumlar, gerekse Ermeniler, şehirden gideceklerini biliyorlar. ‘Malımızı, mülkümüzü Türklere bırakmayalım’ diyorlar. Bazı sağduyulu yabancı yazarlar ve diplomatlar da zaten o zamanlar diyor ki ‘Türkler İzmir’i neden yaksın, zaten ele geçirmişler, bu onlar için en büyük ganimettir. Ganimeti kim yakar, böyle saçma sapan iddia mı olur?’ Şimdi demek ki bu yeni bir bilgi, 22 Ermeni bu yangını çıkarttıklarından dolayı tutuklanmıştır. Suçlarını 16 Eylül
1922 tarihindeki sorgularında da itiraf etmişlerdir.”
“TÜRK ÜNİFORMASI GİYEN ERMENİLER İFADESİ”
İzmir Metropoliti Hristomos’un kiliselerde yaptığı konuşmalarda da
“İzmir’i yakmanın dini bir borç olduğunu ve servetin Türklere bırakılmaması” yönünde ifadelerinin bulunduğunu belirten Çiçek, ayrıca bu ifadenin Atatürk’ün, Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey’e çektiği 17 Eylül 1922 tarihli bir telgrafta da ifade edildiğini söyledi.
Çiçek, “O dönemde İzmir’de bulunan eğitimci Alexander Maclachlan var.
Yangına bizzat şahit oluyor. İzmir Enternasyonal Kolejinin Müdürü, çok önemli bir şey söylüyor ve bunu da başka hiç kimse demiyor. ‘Yangını Türk askeri kıyafeti giymiş, tebdili kıyafet yapmış Ermeniler yaptı’ diyor. Başka kimsede yok bu bilgi. Bu bilgiyi de 25 Eylül 1922 tarihli İngiliz The Times Gazetesine gönderiyor” dedi.
Ünlü tarihçi Reşat Kasaba’nın çalışmasında yer alan ve belgelerle de doğrulanan bir görüşten de söz eden Kemal Çiçek, “Bu belgelerden de şunu anlıyoruz: Rumlar Dumlupınar’da meydan muharebesini kaybettikten sonra çekildikleri şehirleri yakmak için yangın timleri oluşturuyorlar. Çekildikleri ve kaybettikleri bütün şehirleri yakıyorlar. Dolayısıyla, sadece İzmir yakılmamıştır, İzmir yangınını bir tarafa koyup diğer bütün yangınları unutmak olmaz” diye konuştu.
Amerikan donanmasından Amiral Bristol’ün de o dönemde subaylarıyla yaptığı konuşmalar bulunduğunu, yangının Ermeniler tarafından başlatıldığı bilgisini edindiğini söylediğini dile getiren Çiçek, o dönemde İzmir’de bulunan Yakın Doğu Yardım Cemiyeti temsilcisi Mark O. Prentiss’in de San Antonio Express’e 22 Ocak 1923’teki demecinde, “İzmir’i Türkler değil Ermeniler yakmıştır” dediğini söyledi.
O dönemde İzmir Yangın Departmanı Şefi olan Paul Grescovich’in de Ermenilerin terk ettiği mahallerde benzine bulaştırılmış kumaş parçaları, halılar bulduğunu söylediğini ve “bu da Ermenilerin yaktığını gösteriyor” dediğini de ifade eden Çiçek, “Kendisine, ‘bazı yardım kuruluşu ve misyonerler Türk askerlerinin de binaları yaktığını görmüşler’ diyorlar. Şef, yangın söndürmenin yöntemlerinden birinin de yangının daha büyük alanlara sıçramasını önlemek için bazı yerleri yakmak ve oraları boşaltmak olduğunu söylüyor. ‘Bunu yaparız, Türkler bunu yaptı’ diyor” bilgisini verdi.
İZMİR’İ TÜRKLERİN YAKTIĞI İDDİALARI
Amerikan donanmasının kaptanlarından A.C Hepburn’ün ise yangın sırasında
İzmir’de olduğunu ve bir rapor yazdığını anlatan Kemal Çiçek, “O da, ‘benim
kanaatim, Türkler şehirde yapmış oldukları yağmayı ve talanı örtbas etmek için
şehri yakmış olabilirler. Böylece Ermeni ve Rumlara artık burada döneceğiniz bir
şey yok’ demek istemişlerdir’ diyor. Bu da çok saçma görünüyor bana” dedi.
İzmir’deki Amerikan Konsolosu George Horton’ın iddialarına da değinen
Çiçek, bu kişinin İzmir’i Türkler’in yaktığını savunan kişiler tarafından kaynak
olarak gösterildiğini hatırlattı.
Horton’ın “Türk düşmanı” olarak tanındığını ve bu yönde yazılar içeren
“Asya’nın Belası-Blight of Asia” adlı bir kitabının da bulunduğunu anlatan
Çiçek, “Biz onun mirasçılarıyla da konuştuk, bize Horton’ın bir kitap yazmak
için Ermenilerden, diasporadan para aldığını söylediler. Kitabımız bitmeden önce
kendilerinden tekrar bu yönde yazılı bir ifade almaya çalışıyoruz” şeklinde
konuştu.
ABD’de gösterilen “The Pasific” adlı dizinin bir bölümünde, İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılışı ile ilgili bir diyalogda, İzmir’i Türkler’in yaktığı
iddia edilmişti.
14 Kasım 2012
#1
Prof. Dr. Sayın Kemal Çiçek yanlış biliyor. İzmir yangını sırasında, Kordon Boyu’ndaki Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın karargâhında olan Falih Rıfkı, (yangının başladığı ve büyüdüğü) o korkunç günü şöyle anlatır:
“Yangın yaklaştığı için yaverleri ve dostları telaşlı idi. Mustafa Kemal, kendisine evden çıkmayı kim teklif ettiyse terslediği için bize geldiler:
-‘İstanbul’dan yeni geldiniz. Belki sizi paylamaz. Bir de siz söyleseniz…’ dediler.
…Tehlikeyi biz de anlıyorduk. Fakat Mustafa Kemal’e akıl öğretmek için İzmir’e gelmemiştik.
Nihayet yangının kızıl ve korkunç dili, hemen önümüzdeki binaların çatılarını yalamaya başladı. Çıkmak gerekiyordu. Fakat nasıl?…
Bir kamyon dolusu askerle birkaç otomobil getirdiler, Mustafa Kemal açık arabasına bindi. Kamyon halkı güçlükle yarıyor, Mustafa Kemal’in arabası arkadan gidiyordu. Kamyon ve araba geçinceye kadar açılıp, sonradan hemen dalgalar gibi birbirine kavuşarak, halk arasından:
‘O…o… Mustafa Kemal’ sesleri çıkıyordu.” (Falih Rıfkı Atay, Çankaya – Atatürk Doğumundan Ölümüne Kadar, İstanbul 1980, s. 323–324)
Yani, Falih Rıfkı, yangının doğrudan tanığıdır ve çok sayıda tanığı da bizzat tanımaktadır. 22 Ermeni kundakçı hadisesi ise şöyledir: Yangının nisbeten hafiflediği 15 Eylül 1922 Cuma günü bir Amerikan heyeti İzmir askeri valisi Kazım Paşa’yı ziyaret ederek üzüntülerini bildirir. Bu arada bu heyetten Amerikalı Teğmen Merrill, gazeteci Constantine Brown’ı İzmir Valisi Kazım Paşa’yla görüşmeye getirir. Onu, kentteki tek gazeteci olarak tanıtır ve yangının kaynağı hakkında gerçeğin gönül rahatlığıyla kendisine söylenebileceğini vurgular. Kazım Paşa da polisin, İzmir’i yakmayı planlayıp gerçekleştiren altı yüz kişilik bir derneğe bağlı olduklarını itiraf eden 22 Ermeni’yi tutuklamış olduğunu söyler. Brown, mahpusları görüp göremeyeceğini sorar. Paşa, hemen kabul eder; (ama) iş onları aramak üzere bir subay göndermeye gelince, bu Ermeni kundakçılar nerededir bir türlü bulunamaz.. Yakalanan bu 22 Ermeni kundakçı, tam 90 yıldır bulunamamıştır.
Bilmem, anlatabildim mi?