Kimler geldi, kimler geçti…
1800’lü yıllarda, zamanın Osmanlı Padişahlarının, Beyoğlu’nda gittikleri NAUM TİYATROSU şimdilerde ÇİÇEK PASAJI olarak bilinen yerde inşa edilmiş bir tiyatroydu. 1870 yılında çıkan büyük Beyoğlu yangınında yanmıştı. Yangından bir süre sonra, arsa İstanbul’da yaşayan, Rum bankerlerden HRİSTAKİ ZAGRAFOS tarafından satın alınmıştı. İtalyan mimar CLEANTHY ZANNO‘nun çizdiği proje ile içinde çarşı ve apartman dairelerinin bulunduğu bina, 1876 yılında bitmişti. Mekana HİRTAKİ PASAJI, binaya da CİTE DE PERA adı verilmişti.
Açılan dükkanlar ve apartman daireleri kiralanmıştı. 1908 yılında bina ve pasajın sadrazam Sait Paşa’nın mülkiyetine geçmesiyle SAİT PAŞA GEÇİDİ adını almıştı. Ekim Devrimi’nden kaçan (içlerinde düşesler, kontesler de bulunan) Rus kadınları, buradaki çiçekçi dükkanlarında çalışmaya başlamışlardı. Zamanla Beyoğlu’ndaki çiçekçiler toplanmışlar ve pasajın adı ÇİÇEKÇİLER PASAJI olarak anılmaya başlamıştı.
1940’lı yıllarda açılmaya başlayan meyhaneler, apartman sakinlerini ve çiçekçilerin yavaş yavaş başka yerlere taşınmasına neden olmuştu. Geriye sadece ÇİÇEK adı kalmıştı. Pasaja ilk meyhaneyi Yorgo Efendi‘nin açtığı söylenir.
1978 yılında bakımsızlıktan dolayı pasaj çöktü. 1988 yılına kadar bakımı yapıldı. Ve 2005 yılında yeniden faaliyete geçti. ÇİÇEK PASAJI, yurtiçinden ve yurtdışından İstanbul’a gelen bir çok kişinin uğradığı, şehrin önemli duraklarında biri oldu.
1970’li yıllarda iş arkadaşlarımla gidip, güzel zamanlar geçirdiğimiz, anılarımızda iz bırakan Çiçek Pasajı sanatçıların, iş adamlarının da uğrak yeriydi. Pasajda kaç işletme vardı bilmiyorum. Bizim devamlı gittiğimiz mekan ENTELEKTÜEL CAVİT‘in yeriydi. Müşterilerine gösterdiği ilgi, yaptığı espriler, saygısı, sohbetleri herkesi etkilerdi. İçki içmez, ama içirirdi…
“Hadi Bayram bir bira çek, Arjantin olsun” diye seslenişi, zaman zaman kulaklarımda yankılanır.
Çiçek Pasajı’na geçmiş yıllarda gidenlerden kime sorarsanız sorun… Madam ANAHİT‘i (Anahit Yolanda Varan) tanımayan, akerdeonunu, söylediği şarkıları dinlemeyen yok gibidir. Bir ömrü Beyoğlu’nda geçiren BEYOĞLU YOLDAŞI, AKERDEONCU KADIN, geçirdiği zor günleri, çok yakınlarının dışında kimse bilmezdi. Çocukları vardı. Onlara bakmalı, iyi yetiştirmeliydi. Zaman geçerken maddi olanaksızlıklar yüzünden zorlanıyordu.
Çalışması, para kazanması gerekiyordu. Karar vermişti. En iyi bildiği işi yapacaktı. Bir gün akerdeonunu alıp, doğru Çiçek Pasajı’na gitti…
Yıllarca çalıştı, çalıştı, çalıştı…
ÇİÇEK PASAJI’ nın iki efsanesi;
MADAM ANAHİT
29 AĞUSTOS 2003
ENTELEKTÜEL CAVİT GÜNEŞ
18 AĞUSTOS 2009
Yıllarında hayata veda ettiler…
IŞIKLARDA UYUSUNLAR.
Eğer bir gün yolunuz Beyoğlu’ndan geçerse, Çiçek Pasajı’na uğramayı unutmayın. Anılarınızda ÇİÇEKLER açsın.
Her gününüz dünden daha iyi olsun….
ZEREN DAĞDEVİREN