Egonun yerle bir oluşunun, “Ama nasıl olurların, bana da mı?” çöküntüsünün, “Ama neden?” açmazının resmi. Bu devirde insanoğlunu görmezden gelinmek kadar yerle yeksan eden ne olabilir ki?
Bir şeyler yazıyorsunuz ve karşı taraf mesajınızı gördüğü halde cevap yazmıyor. Bunu nasıl algılamalıyız?
Öncelikle “Görmezden gelinmenin dayanılmaz depresyonuna hoş geldin” demek isterim. Zor tabii, gel de atlat yani. Biraz zor olacak ama bu da bir dram, bu da bir acı ne de olsa.
Şimdi sen aldın özgüvenini arkana, içinden gelen sevgi dolu nameleri düzdün ve çektin o mesajı. Karşı taraftan eminsin sana döneceğine. Neden mi? Sizi seviyor saygı duyuyor sandığınız için bir de gelen mesajları cevapsız bırakmak ayıptır ya hani…
Mesaj oldu mavi tık, yani görüldü, okundu. Dakikalar dakikaları kovaladı ama cevap alamadın. Okudu ama görüyorsun sen onu…
Üstelik zırt pırt çevrimiçi de… Değil mi?
Sana cevap yazması 3,5 saati bulmuşsa bu ne demek? “Seni kaleye almıyorum, sen de kimsin?” demek…
Bunu nasıl atlatacaksınız?
İşte birkaç tavsiye:
Gizli takipler, sosyal medyada aktif mi, değil mi diye bakmalar yasak.
Anında boşverciliğe transfer olun.
Kurulmayın, sarmayın.
Size saygı duymayanla, sizinle konuşmak istemeyenle işinizin olmayacağını beyninize kazıyın.
Ne yalan söyleyeyim, buz gibi bir su ve duş da iyi gelir.
Yok yok, iyisi mi konuşmayı silin, mesela ben öyle yapıyorum sanki hiç olmamış gibi çekinmeyin siz de öyle yapın.
“Amaaaan uzun vadede kendisi kaybeder” havasına girin.
Yapabilirseniz en temizi; daimî olarak mesaj atan değil, cevap veren konumuna konuşlanın.
Siz siz olun okunan mesajlara cevap yazmamazlık yapmayın.
Benden söylemesi, bu dünya tek başınıza kalırsınız maaz allah…
Sevgiyle dostlukla kalın
Eser Ürküt