Taş plak 19. Yüz yıl sonlarında ortaya çıkmış gramofonla çalınan, 78 devir plak ürünüdür. Plak Türkçeye TAŞ PLAK olarak geçmiş olsa da orijinal adı Gramofon Record’dur. Plakların iki yüzünde de birer şarkı bulunmaktadır. Farklı malzemelerden yapılsa da daha çok sıkıştırılmış kömürden üretilmiştir. Kırılgan olmaları nedeniyle, 1950’li yıllardan sonra üretimi yapılmamıştır.
78 devir taş plak çalan pikaplar da vardı. Fakat iğneleri çok çabuk eskidiğinden ve zor bulunduğundan pek tercih edilmemiştir. Ayrıca taş plağın kendine has özel bir cızırtısı vardır. Dinlerken hemen bir 78’lik olduğunu anlarsınız. O yılların değerli ses sanatçılarının örneğin; Münir Nurettin Selçuk, Mustafa Sağyaşar, Abdullah Yüce, Sevim Tanürek, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar ve Hamiyet Yüceses‘in taş plakları vardır. Üreten Plak Şirketlerinden birkaçı ise, Sahibinin Sesi, Şençalar Plak, Odeon, Colombia, Grafson gibi.
1951 yılında Zeki Müren‘in de taş plakları çıkmıştır. Dinlemenizi öneririm. Koleksiyonerler için taş plaklar bir hazinedir. Ayrıca klasik eserler, tangolar ve değişik müzik türleri de üretilmiştir.
Çocukluk yıllarımda, her hafta sonu, genellikle cumartesi geceleri, ailemiz toplanırdı. Yemekler, eğlenceler, danslar yapardık. Benim görevim pikabın başına geçip plakları çalmaktı. Ailenin DJ idim. O yıllarda en sevilen şarkıların, sözlerini yazan dergiler çıkardı. Görevlerimden biri de birkaç tane alıp, misafirlere verirdim. Okuyup birlikte şarkılara eşlik ederdik…
Gramofonumuz yoktu. Zaten işlevi hemen hemen bitmişti. Antikacı dükkanlarında, hediyelik eşya satan dükkanlarda ve fotoğraflarından tanıştım onunla… Evimin bir köşesinde olmasını çok isterdim. Almak kısmet olmadı. Taş plak bize veda ederken, 45’lik, 33’lük, kaset ve CD’ler müzik severlerle buluştu…
Bu günlerde dijital akımı CD satışlarını etkilemeye başladı. Diğer yandan olanakları ve ilgisi olan birçok kişi pikap alıp, yeni teknoloji ile çıkan 33 plakları ve eski plakları alıp koleksiyonlarını zenginleştiriyorlar. Özellikle gençlerden bir ricam olacak. Yıllar geçerken doğal olarak, birçok şey değişiyor ve değişecek. Ama geçmişten gelen ve bugün unutulmaya başlayan o kadar çok, önemli bilgiler var ki…
İlgi alanlarınız ne ise araştırın, bilgilenin, yazın, okuyun. Ne olursa olsun geçmiş, geleceğin başlangıcıdır. Yazıma bir Afrika değişiyle son vermek istiyorum… Sevgilerimle.
Afrika‘da, yaşlı insanlar ölünce, “Bir kütüphane daha yandı” derlermiş.
Zeren Dağdeviren
Bu gününüz dünden daha iyi olsun…