Yaradandan başlayıp sevdiğin kadına, vatanına, ailenedir dizelerim ey şiir sevdalıları…
Şiire ve onun mimarı şaire dair ne kadar methiyeler dizsek azdır bu hayatta. Dilimizin ucunda, kalbimizin kapısında bekleyen dizelerin tercümanıdır onlar. Sevdiğin kadına, canından çok sevdiğin vatanına, annene, babana, kardeşine ve kalbinden geçen kim varsa onadır dizeler. Yaradandan başlayıp seni senden başka diyarlara götüren herkesedir dizeler bu hayatta.
Geçtiğimiz günlerde baharın başlangıcını bize müjdeleyen şiirlere ve şairlere açtık kapılarımızı. Edebiyatın en nadide basamaklarını dünya şairleriyle yad ediyoruz. Şiire gönül vermek başka bir olgunluktur bu hayatta. İlk aşkından başlayıp yaşama dair ne varsa karaladığın dizelerin seni büyütür, geliştirir yaşam denen çemberin kenarından kurtarır.
Tıpkı yukarıdaki dizelerde bahsettiğim gibi yaşayan, genç yaşına rağmen olgunluğu yakalamış ve edebiyatla iç içe Mimarlık öğrencisi Enes Özyurt’un dediği gibi “Aşkın, şiir ile birleşimi karşısında durabilecek hiçbir harf, hiçbir kelime yoktur. Aşkın, şiir ile birleşimi karşısında yalnızca önünde eğilen harfler ve kelimeler vardır”. Bizde bu aziz kademeyi genç kardeşimizden duymaya karar verdik. Ve sizinde şahit olmanız bizi onurlandırır.
Enes Özyurt’tan Şiire ve Aşka dair; Şiir
Duygularını mı yaşanmışlıklarını mı anlatırsın şiirlerde? Yoksa yaşanmış duygularını mı?
Duygularını, yaşanmışlıklarını, yaşanmış duygularını üstü kapalı şekilde mi anlatırsın yoksa bütün çıplaklığıyla mı?
Şiir, öyle sihirli bir yazı türüdür ki, yalnızca yazarın yazdıkları değil, şiiri okuyacak olan kişi de önemlidir. Vurgularla, tonlamalarla şahlanabilen, yüksek duygu barındıran eşşiz bir lezzettir şiir. Kimileri tek dörtlükle, kimileri de yüzlerce dörtlüğe sığdırabilir duygularını, yaşanmışlıklarını. Kimisi aşkı, kimisi doğayı, kimisi dünyayı.
Şiir ve aşkın uyumu.
Şiir, âşıklar için başka bir yere sahiptir. Aşkını satırlara sığdıramaz, dörtlükler yeterli olmaz kimi zaman. Aşkın yükünü sırtında ve kalbinde taşıyan yazarlar, taşıdıkları yüzlerce duyguyu şiirlerine korkusuzca aktarır. Aşkın gücü ve kuvvetinden doğan duygular, sana yüzlerce, binlerce hatta ve hatta milyonlarca dörtlük yazdırabilir. Şiirde, aşkın sonu yoktur. Aşkın acısını görebilen çoktur.
Aşkın duygusuyla doğan önemli şairler bile şiirlerinde hissettirdikleriyle seni yerle bir eder. Kimi zaman da seni yazdıklarıyla seni kendine hayran bıraktırır.
Şiirdir bu. Yazarsın, yazarsın, yazarsın… Ya duygularına ya yaşanmışlıklarına ya da yaşanmış duygularına…
“Aşkın, şiir ile birleşimi karşısında durabilecek hiçbir harf, hiçbir kelime yoktur. Aşkın, şiir ile birleşimi karşısında yalnızca önünde eğilen harfler ve kelimeler vardır”.
Hüseyin Bora Çelik, Tarih Öğretmeni.