Günlerimiz, haftalarımız ve aylarımız derken ülkemiz içinden çıkılmaz, tarifi asla edilemez bir çehreye doğru bürünür oldu. Aziz vatanımızın dört bir yanında talihsiz kazalar, ölümler, şehit haberleri derken artık sınır ötesinde de canımız yanar oldu.
Gencecik evlatlarımız birilerinin ideolojileri, intikam hegemonyaları (ne yazık ki, Cumhuriyetimiz ve Atamızdan) uğruna yoktan yere can verir oldu ey dostlar. En acı tarafı da bunlara alışır olduk, her gün kınıyor, her gün üzülüyor, her gün yüreğimiz dağlanıyor ama bir şeylerin lehimize değiştiğine şahit olamıyoruz bir türlü.
Peki bu hep böyle mi devam edecek? Gerek ebeveynler gerekse eğitimciler olarak yarınlarımıza hazırladığımız gençlerimize, ülkemize nasıl sahip çıktığımızı anlatabilecek, güçlü bir savunma sistemiyle milli çıkarlarına sahip çıkan bir güç olduğumuzu ifade edebilecek miyiz?
Gerek derslerimde gerekse sivil yaşamımda öğrencilerimden , dostlarımdan görmüş ve duymuş olduğum izlenimlerime göre devletimize karşı ciddi bir güven kaybına şahit oluyor ve üzülüyorum. Bu kadar gövde gösterisi (teknik anlamda) ve emniyet mensubu alımı olmasına karşın neden gerçek anlamda güvende olamadığımızı sormadan edemiyorum. Bu sebeple haliyle tedirginlik, telaş ve korku artık günlük yaşamımızın bir parçası oluyor.
Bu bir millet için doğru bir durum değil asla (bir karış toprağını vermemek için dünyaya kafa tutan Metehan torunları uyuyor mu hala) Milletimiz bir grup cuntacıya karşı tek yumruk olmuşken günlerce ezanlar okunup, demokrasi nöbeti diye sokağa dökülen halk ve parkını ve ağacını teslim etmeyen duyarlı milletimiz (gezi parkçıları) gencecik evlatlarımızı can verirken nerede uyur oldu?
Ne idüğü belirsiz terör grupları tankıyla topuyla bizimle nasıl savaşa girer oldu? Tesadüf olamaz değil mi bunlar? Sorular alır başını giderken benim bir tarih öğretmeni olarak derslerimin inandırıcılığını kim kurtaracak? Kim tüm bunlar yaşanırken devletime ve milletime olan güvenimi yeniden kazanmama yardımcı olarak?
Benim ve milletimin güvene ve bir eğitimci olarak gençlerimize güvence yaratacak sağlıklı ortama ihtiyacım var. Umarım tez vakit bunlara ulaşabilirim diyerek yazıma son verirken son bir kez devlet büyüklerimden bir arzuda bulunuyorum;
“Bu milleti şovvari eylemlerle değil, gerçek anlamda koru, kolla ve ideolojilerin uğruna milletinin sinir uçlarına halel getirtme. Bu milletin zenginliği ve refahı devletine olan güveni olsun.” (Öğretmen uyarısı)
Hüseyin Bora Çelik, Tarih Öğretmeni
25 Ocak 2017
#1
Merhaba Hüseyin Hocam;
Yazdığınız yazıları içtenlikle tebrik ediyorum. Duyarlı davranışınızdan ötürü size teşekkür ediyorum. Tarih öğretmeni olarak iyi öğrenciler yetiştireceğinizden adım gibi eminim.
10 Mayıs 2017
#2
Tebrik ediyorum sizi sayın hocam saygılar