Aşık Veysel’in dediği gibi; “Her kim olursa bu sırra mazhar, Dünyaya bırakır ölmez bir eser”
Güzel insanlar biriktirmek lazım her daim yaşamımızda, güzel dostluklar ve kardeşliklerimiz olmalı, içinde bulunduğumuz topluma her sabah huzurla ve umutla uyanalım diye. Güzel yürekli insanlar size çok şey katar. Bir kısmı dünya görüşü, bir kısmı sanat bir kısmı da sevmeyi, saymayı öğretir her daim. Okuldan ve Aileden sonra üçüncü durağımızdır kardeşlikler.
Bu hafta bana ve diğer kardeşlerine kıvanç kaynağı olan bir eğitimci, sanatçı (aileden gelen bir ayrıcalık) kardeşimle görüşme imkanımız oldu uzun bir aradan sonra. Bu güzel yürekli kardeşimin adı Hasan Bilgilioğlu. Kulağımızın pasını çocuk yaşlarımızdan beri silen, bağlamasıyla ve sesiyle ruhumuza dokunan özel insan. Neler mi konuştuk? Gelin bir de onun ağzından dinleyelim bu yolculuğu;
Merhabalar Hasan Bey, bize kısaca kendinizi bahseder misiniz?
1984 Adana doğumluyum. Aslen Sivas Şarkışla’lıyım. Küçük yaştan itibaren müziğin içinde yoğruldum. Babamın, başucumda bağlama çalmasıyla uyurdum. Zamanla babamdan bağlama çalmayı öğrendim. Müzik okuma isteğimden ötürü konservatuar sınavına girdim ve Gaziantep Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nı kazandım. Daha sonra yüksek lisansı Elazığ Fırat Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra İstanbul’a Müzik Öğretmeni olarak atandım. Hali hazırda 6 yıldır görevimi severek yapmaktayım.
Profesyonel anlamda müzikle tanışmanız nasıl oldu?
Üniversite yıllarında tanıştım ilk olarak. Yaptığımız onlarca konserle birlikte sahne hayatımız ve tecrübemizde şekillenmeye başladı. İstanbul’a gelmemle birlikte farklı müzisyenlerle ve sanatçılarla tanışma ve çalışma fırsatım oldu. İstanbul, Gaziantep’ten sonraki okulum oldu diyebilirim.
Albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?
Yıllardır içimde büyüttüğüm bir hayaldi bu. “Kul Veli Deyişleri” projesi üniversite yıllarımdan itibaren gerçekleştirmek için fırsat kolladığım bir düştü. Dedemize bir vefa borcu da diyebiliriz. Böyle bir ozan nasıl olurda bir albüm olarak arşivlerde yer almaz diye hayıflandım. Bu düşümü sonunda gerçekleştirdim.
Albümünüz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Çalışmamız yaklaşık bir buçuk sene sürdü. Malum bu tür albümler araştırma, danışma gerektirir. Albümde 11 eser mevcut; 5 tanesi daha önce çeşitli sanatçılar tarafından seslendirilmiş eserler, 6 tanesinin bestesi nacizane bana ait. Bağlama ailesi, perküsyonlar, mix, maestering Uğur Duran’a, klasik gitarlar Emrah Çelik’e, bas gitar ve perdesiz gitarlar Mehmet Yılmaz’a, kaval ve keman da bana ait. Uğur Duran’a ayrıca teşekkür etmem gerekir. Kendisi bu projeyi benden daha çok sahiplendi ve emek harcadı. Artık aileden birisi. Albümümüz Güvercin Müzik etiketiyle çıktı. Yapımcımız Haydar Güvercin’e bize güvendiği ve destek verdiği için sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Çalışmamızı, spotify, mephisto, ttnet gibi müzik platformlarında bulmak mümkündür.
Dedeniz Kul Veli’yi kısaca tanıyabilir miyiz?
Alevi Bektaşi kültürünün büyük ozanlarındandır. Sevdası, inancı onu aşık etmiş, kul etmiş, derviş etmiştir. Sivasın Şarkışla ilçesinin İğdecik köyünde 1790 – 1800 yılları arasında doğmuştur. İlk eserlerini küçük yaşta aşık olduğu Suna’ya, Telli Sunasına yazmıştır. Yörenin büyük aşıklarından Kemterle tanışmasından sonra Ehlibeyt yoluna Hak yoluna deyişler ve duaz-ı imamlar yazmaya başlamıştır. Zamanla yörenin önde gelen aşıklarından olmuştur. Aşık Veysel’i, Aşık Ali İzzet Özkan’ı, Aşık İzzet Savaş’ı ve birçok ozanı etkilemiştir. 1854 -1864 yılları arasında köyünde Hakka yürümüştür. Mezarı, köyü İğdeciktedir.
Genelde hangi sanatçıları dinlersiniz?
Tercihen öncelikle mahalli sanatçıları dinlerim. Yani işin özünü, Aşık Veysel, Aşık İzzet Savaş, Mahzuni Şerif, Kahramanmaraşlı Tacim Dede, Zaralı Halil, Aşık Daimi, Nesimi Çimen, Davut Sulari, Muhlis Akarsu ve sayamadığım birçokları. Yakın dönem sanatçılardan ise Erdal Erzincan, Tuncay Balcı, Sabahat Akkiraz, Arif Sağ, Dertli Divani, Musa Eroğlu, Muharrem Temiz, Cengiz Özkan ve değerli birçok sanatçı diyebilirim.
Müzikal hedefiniz nedir?
Aşık Veyselin dediği gibi; “Her kim olursa bu sırra mazhar, Dünyaya bırakır ölmez bir eser”
Biz de Hakka yürümeden önce, çocuklarımıza, torunlarımıza, geleneğimize, geleceğimize bir eser bırakma sevdasındayız. Geçmişten aldığımız bu yapıyı geleceğe taşırken üstüne de bir taş koyabilirsek ne mutlu bize.
Çok teşekkür ederim kardeşim, başarılarınız daim olsun. Hüseyin Bora Çelik.
RSS
