Ermenistan Anayasa Mahkemesi, geçen hafta içinde protokolleri onayladı. Ancak dün gece açıkladığı sekiz sayfalık gerekçeli karar adeta soğuk duş etkisi yarattı.
SORUN 1:
Çünkü Ermenistan Anayasa Mahkemesi, protokolün şartlarının ancak iki koşulun gerçekleşmesi durumunda geçerli olacağına hükmetti. Karar göre ancak “diplomatik ilişkilerin kurulması” ve “ortak sınırın açılması” durumunda protokoller geçerli olabilecek. Ancak mahkemenin en önemli yorumu bu değil.
SORUN 2:
Mahkeme, protokollere göre, “ilişkilerin tarihsel boyutunu” incelemek üzere kurulması öngörülen protokollerin kesinlikle 1915’te yaşananları ele almayacağını söyledi. Mahkeme, bu komisyonun 1915 olaylarının “soykırım” olduğunun uluslararası arenada tanınmasını desteklemek amacıyla kurulacağı yorumunu yaptı. Bu yorum Türkiye açısından kilit önem taşıyor. Çünkü, 1915 olaylarının araştırılması için bir tarih komisyonu kurulması Türkiye’nin önerisiydi. Ermenistan, 1915 olaylarının tartışılmaz olduğu gerekçesiyle bu öneriye karşı çıkıyordu. Ancak protokollerde ilişkilerin “tarihsel boyutuna ilişkin” bir uluslararası komisyonun kurulması kararlaştırıldı.
SORUN 3:
Bir diğer önemli nokta da Mahkeme’nin “karşılıklı sınıra saygı duyulması” yönündeki protokol maddesiyle ilgili yorumu. Türkiye, bunu Ermenistan’ın 1921 tarihli Kars Antlaşması’nı kabul ettiği biçiminde yorumluyordu. Ancak, Ermenistan Anayasa Mahkemesi, bu maddenin, yalnızca bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti’nin kurulmasından yani 1990’dan sonra yapılan anlaşmalar için geçerli olduğuna hükmetti.
TÜRKİYE’DEN ERMENİSTAN’A SERT UYARI
Türkiye ise Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını sert dille eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Söz konusu kararda, Protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı önkoşullar ve kısıtlayıcı hükümlerin zikredildiği tespit edilmiştir” denildi. Kararın, protokollerle hedeflenen amacı “sakatladığı” ve bu durumun “kabul edilemez” olduğu da vurgulandı. Açıklamada ayrıca, “Türkiye, uluslararası alandaki taahhütlerine olan her zamanki sadakati istikametinde sözkonusu Protokollerin asli hükümlerine bağlılığını muhafaza etmektedir. Aynı sadakati Ermenistan Hükümeti’nden de beklemekteyiz” denildi. Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin adeta şok yaratan kararı, süreci daha da zora sokmuş olabilir.
Çünkü Erivan bir süredir protokollerin onay sürecindeki aksama nedeniyle Ankara’yı suçluyordu. Hatta Ermeni yetkililer, Mart ayına kadar Türkiye’nin parlamentoda onay sürecinin tamamlamaması durumunda imzasını geri çekeceği sinyallerini gönderiyordu. Ancak mahkemenin bu kararı, oyunun ortasında kuralların değiştirilmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin protokollerdeki en büyük kazanımı olarak görülen tarih komisyonu ve sınırla ilgili bu yorumları kabul etmesi zor. İki ülke arasında bu gelişmeler yaşanırken, bundan sonra sürece dahil olan ABD, Rusya ve arabulucu İsviçre gibi diğer ülkelerin nasıl tepki vereceği de önemli.