Özellikle yavru kedi ve köpeklerde önemli sağlık sorunlarına hatta ölümlere neden olabilen parazit invazyonları hakkında biraz bahsedeyim.
İç parazitler vücut içerisinde farklı bölgelere ve organlara yerleşebilmektedirler. En çok görülen yerleşim bölgesi gastro intestinal sistem dediğimiz mide bağırsak bölgesidir. Daha az olarak akciğerlerde, daha da az olarak kalp kasında görülmektedirler. Tabi ki, bu durum kedi ve köpeklerin yaşadıkları şartlara ve bölgelere göre değişikler gösterebilmektedir.
Mide bağırsak sisteminde bulunan parazitler Nematodlar ve Taenialar olarak gözümüze çarpmaktalar. Tenyalar üç aylıktan büyük kedi ve köpeklerde görülür. Genelde enfektif pirelerin yenilmesiyle bulaşır. Çok ciddi bir klinik belirti göstermezler. O nedenle üzerinde çok fazla durmayacağız.
Nematodlar ise kancalı kurtlar, bağırsak solucanı (Ascarit) ve kıl kurtları olarak üçe ayrlır. Bulaşmaları genel olarak sindirim yoluyla olur. Bu da parazit yumurtalarıyla enfekte olmuş gıdaların yenilmesi, suların içilmesiyle olur. Yavrularda ise ayrıca anne sütüyle bulaşma görülebilmektedir. Bundan başka kancalı kurtlar deriden penetre olarak da invazyon oluşturabilmektedirler.
Bu nasıl olur? Kedi ya da köpeğinizin derisine, gözle görülemeyeek kadar küçük olan kancalı kurt yumurtası yapışır. Daha sonra deri gözeneklerinden bu vücut içerisine penetre olarak invazyon oluşturur.
Belirtilerine gelince, hastanın yaşına, beslenme durumuna, bakım şartlarına, vücut içerisindeki parazit sayısına göre değişikler göstermektedir.
Zayıflama, halsizlik, fiziksel görüntüde bozulma (kıl ve deri normal parlak ve canlı görüntüsünü kaybeder), yavrularda gelişme geriliği gibi belirtilerle birlikte ishal görülür.
Kancalı kurtların neden olduğu ishal kanlı ve kötü kokuludur. Kıl kurtlarının neden olduğu ishallerde mukus görülebilmektedir.
Bunların yanında özellikle askaritler, bağırsak villuslarını körelterek bağırsaklarda perforasyona neden olurlar. Bu da özellikle yavrularda gelişme gerililiğine neden olur. Sayıları çok fazla olduklarında da bağırsak tıkanmalarına neden olabilmektedirler.
Salgıladıkları zehirli salgılarla sinirsel belirtilerin (epilepsi, menenjit) ortaya çıkmasına neden olabilirler.
Tedaviye gelince, yavrularda görülen şiddetli invazyonlarda parazit tedavisinin yanında ciddi bir semptomatik tedaviyede gerek vardır. Keza, erişkinlerde ishalle seyreden parazit invazyonlarında ishal tedavisi de yapılması yerinde olur.
Tedavide kullandığımız etken maddeler arasında pyrantel pamoate, fenbendazole, ivermektin, praziquantel gibi maddeler yer almaktadır.Biz kliniğimizde pyrantel pamoate, fenbandazole ve praziquantel etkenlerini içeren tablet preparatları kullanıyoruz. Ayrıca tablet almayı reddeden köpeklerle kedilerde praziquantel enjeksiyonunu tercih ediyoruz. Gerekli durumlarda enseden damlatılan ilaçlarla da tedaviyi destekliyoruz.
Kedi ve köpeklerde hiç de azımsanmayacak çoklukta parazit invazyonu olduğunu belirledik.
Bunun için Koruyucu Tedaviyi önemle öneriyoruz. Koruyucu tedavi belirli periyotlar halinde olmakta. Normal periyot süresi üç ayda bir yapılan uygulama şeklinde olmaktadır. Zaman zaman bu süreler parazitlerin görülme sıklığına bağlı olarak iki aylık periyotlar haline dönüştürülebillinir.
Ayrıca bu peryotlarla yapılan koruyucu tedaviler, daha sonraki bölümlerimizde göreceğimiz, insanlarda görülen ve kedilerle köpeklerden bulaşan “hydatik kist” olgusunu da asgariye indiricektir.
Selahattin Hilaloğlu, Veteriner Hekim