“Şairliğimden başka meziyetim yoktur.”
Usta şairle yollarımız, 1960 yılının sonlarında kesişmişti. O yıllarda İstanbul’un Maçka semtinde şimdiki Swiss Oteli’nin bulunduğu yerde Taşlık Tenis Kulübü vardı. 19 yaşlarındaydım. Tenis oynamaya gittiğim günlerde kulüpte çok değerli insanlarla tanıştım. Bu tanışmalar arasında benim için en değerli olanı ise şair Ümit Yaşar Oğuzcan ile olandı. Her akşamüstü iş çıkışı kulübe gelir, tavla oynardı. Ardından birkaç kadeh de rakı içerdi. Sohbetler edilir, konu konuyu açardı. Ben de arada sırada o güzel sohbetlere dinleyici olarak katılırdım.
Bir gün, annemin sürpriz yaparak bastırdığı kendi şiirlerimden oluşan kitabı imzalayıp, çekine çekine Ümit Bey’e verdim. Şöyle bir yüzüme bakıp, “Bu kitabı sen mi yazdın küçük hanım?” diye sordu. Gençlik işte, ben de bir hava ile, “Evet efendim” diye yanıtladım. Ve dedi ki, “Şiirler kadınlar için yazılır, şiirlerin kahramanı kadınlardır.”
Şok oldum! Bütün havam sönmüştü. Kitabımı aldı ve hafif bir tebessümle teşekkür etti. O günden sonra ne zaman karşılaşsak beni yanına çağırır, bir kitabını hediye eder, bana şiirle ilgili bilgiler verir, teknikler öğreterek gönlümü alırdı.
Aslında düşünüyorum da, en güzel şiir kadınlar için yazılanlardır. Çünkü erkekler duygularını daha özgürce ifade edebiliyor ve yazıya dökebiliyorlar. Kadınlar kendilerini duyguları konusunda daha çok kısıtlıyorlar. Tabii geçmiş yıllardan günümüze epeyce yol aldık diyebilirim. O günden bu güne düşündüm ve dedim ki, kendi kendime, şiirlere kadınların da yanıt verme hakkı var. İşte o zamandan beri yazıyorum.
22 Ağustos 1926 yılında Tarsus’ta doğan Ümit Yaşar Oğuzcan’ı 4 Kasım 1984’te kaybettik. “Şairliğimden başka meziyetim yoktur”, “Kolay yazar; ya anlaşılır, ya anlaşılmaz” diyen şairin, düz yazı, şiir, antolojik ve biyografik eserleri olarak elli kitabı çıkmıştır. 155 adet şiiri olduğu bilinmektedir. Şiir plakları, CD’leri, şarkı sözleri ve yergileriyle bilinen Oğuzcan, özellikle rubai tarzının son temsilcisidir. Çağımızın en popüler şairlerinden biridir.
Büyük oğlu Vedat’ın hazin ölümünden sonra, aruzla yazdığı rubailerde, hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi derin duygulara değinmiştir. Büyük ustanın şarkı sözü olarak yazdığı şiirlerinden birkaçını ben de belirteyim.
Timur Selçuk’un bestelediği İspanyol Meyhanesi, Beyaz Güvercin, Ayrılanlar için…
Rüştü Şardağ’ın bestelediği Bir Gece Ansızın Gelebilirim
Muzaffer Özpınar’ın bestelediği Dost Bildiklerim
Avni Anıl’ın bestelediği Biraz Kül Biraz Duman…
Ne zaman bir şiir yazsam, karşımda durmuş, sanki bana “Hadi yaz bakalım, kim bilir yine neler bulacaksın kadın halinle” der gibi gelir. Gülüşü hiç çıkmaz aklımdan…
Yazımı bitirirken, bana öğrettiği her şey için ona teşekkür ediyorum. Huzur içinde yat büyük usta, mekanın cennet olsun… Saygılarımla.
Herkes gibi birgün dürülür defterimiz
Er geç çürüyüp toprak olur her yerimiz
Kinler unutulur, anlaşılır gerçekler
Söyler o zaman her şeyi dörtlüklerimiz
Ümit Yaşar Oğuzcan
Her gününüz dünden daha iyi olsun.
Zeren Dağdeviren