Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 17 Temmuz 1917’de Manisa Alaşehir‘de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve İstanbul’da sürdürdü ve Maltepe Askerî Lisesi‘nden mezun oldu. 1938’de Kara Harp Okulu‘nu, 1949 yılında Harp Akademisi’ni bitirdi. Topçu subayı ve kurmay subay olarak Silahlı Kuvvetler’in çeşitli kademelerinde görev yaptı. 9. Kore Türk Tugayı‘nda yer aldı.
Evren’in Genelkurmay Başkanlığı’na geldiği 1978 yılıyla başlayan süreç, Türkiye’de sağ-sol çatışmasının en kanlı halini aldığı dönemdi. Ülkede sonu gelmeyen siyasi cinayetler ve faili meçhuller, bitmek bilmeyen öğrenci olayları genel görüntüyü veriyordu. Siyasi kamplaşmanın yanı sıra, Anadolu’da Alevi-Sünni gerilimi de gittikçe tırmanıyordu.
Evren’e 12 Eylül 1980 darbesinin kapılarını açan da, ülkede akan kanın durdurulamaması ve kaos ortamının düzelmiyor oluşuydu. Şiddetin her geçen gün tırmanması, askerin yönetime el koyması fikrinin daha da güçlenmesine yol açtı.
Evren ve diğer komutanların elini güçlendiren son kanlı olaylar, 1978 Aralık ayında Kahramanmaraş’ta yaşandı. Yaklaşık 100 Alevinin hayatını kaybettiği olayların ardından, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Evren’i çağırarak Kahramanmaraş‘taki olaylardan dolayı bazı illerde sıkıyönetim ilan etme kararını bildirdi.
Sıkıyönetim ilanı, askerin nüfuzunun artması için kaçınılmaz bir fırsattı. Bu gelişmenin ardından Genelkurmay ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili daha fazla söz sahibi oldu. 27 Aralık 1979 tarihinde Evren’in liderliğindeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), tüm kuvvet komutanlarının imzasıyla dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk‘e, ülkenin gidişatıyla ilgili bir uyarı mektubu verdi.
Çatışmaların sürmesi sonucunda kaçınılmaz son olarak görülen askeri darbe 12 Eylül 1980’de gerçekleşti. Türkiye halkı sabah tank sesiyle uyandı, bütün sokaklar askerler tarafından tutulmuştu. 12 Eylül gecesi asker harekete geçmeden dakikalar önce, dönemin ABD Ankara Büyükelçiliği darbeyi Merkezi Haberalma Ajansı (CIA) Türkiye Masası Şefi Paul Henze‘ye “Bizim çocuklar başardı” sözüyle duyurdu.
Genelkurmay Başkanı Evren, TRT’den yayınlanan açıklamasındaki “Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur” ifadesiyle ülke yönetiminin başına geçti.
Evren, Türkiye Cumhuriyeti’nin 7. Cumhurbaşkanı ve kuvvet komutanları tarafından oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi’nin (MGK) başkanı olarak, 1983 genel seçimine kadar ülkeye ilişkin tüm kritik kararları aldı.
Evren, darbe sonrası eylem ve söylemleriyle de çok tartışıldı. 19 Mart 1980’de yaşı büyütülerek idama mahkûm edilen Erdal Eren‘in infaz kararı Yargıtay tarafından iki kere iptal edilmiş olmasına karşın, MGK tarafından onaylanmasıyla ilgili Muş gezisi sırasında yaptığı bir konuşmada, “Şimdi ben, bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz?” sözlerini sarfetti.
Darbe anayasası olarak bilinen Anayasa’nın oylanması için 7 Kasım 1982’de yapılan referandum öncesinde halkı, hayır anlamına gelen mavi renkte oy kullanmaması konusunda defalarca uyardı. Sonuç olarak 1982 Anayasası, yüzde 91.37’lik oy oranıyla kabul edildi, Evren de cumhurbaşkanı seçilmiş oldu.
Evren, darbe sonrasında yaşamın her alanında tartışılan kararlar aldı. 1. Futbol Ligi’nde başkenti mutlaka bir takımın temsil etmesini istedi ve 1980-81 sezonunda Türkiye Kupası’nı kazanan Ankaragücü’nün birinci lige çıkmasını sağladı.
Siyasi partilerin yeniden kuruluşunun ardından 1983 yılındaki seçimlerde, emekli orgeneral Turgut Sunalp tarafından kurulan Milliyetçi Demokrasi Partisi‘ni (MDP) destekledi. Televizyondan yaptığı konuşmalarla halka MDP’ye oy vermesi için çağrıda bulundu.
Ancak Evren’in planları bu kez tutmadı ve MDP, Milli Güvenlik Konseyi‘nin izin verdiği üç siyasi parti arasında en az oy alan parti oldu. Turgut Özal’ın başında bulunduğu Anavatan Partisi (ANAP) ise yüzde 45 oy oranı ve 211 sandalyeyle tek başına iktidara geldi.
1983 seçimlerindeki yenilgi, sivil yönetime geçiş ve askerin nüfuz kaybı için kritik bir dönüm noktasıydı. Evren’in cumhurbaşkanlığı görevi, 1989’da sona erdi. 1982 Anayasası sayesinde darbeci komutanlar yargı sürecinden kurtuldu. Eski Genelkurmay Başkanı, görev süresinin dolmasının ardından emeklilik hayatını güney sahillerinde, çok sevdiği Marmaris‘te geçirdi.
Evren ve darbe döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve Anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek” suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandı. Mahkeme, Haziran 2014’te Evren ve Şahinkaya için müebbet hapis cezası verdi.
Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi‘nde (GATA) Beyin ve Kardiyoloji ana bilim dallarında tedavi gören, solunum cihazına bağlanan Kenan Evren, 98 yaşında 09 Mayıs 2015 günü saat 23.00 sularında hayatını kaybetti. Evren, 2012’den bu yana GATA’da Beyin ve Kardiyoloji ana bilim dallarında tedavi görüyordu.