Müzeyyen Senar, 15 Ocak’ta hastaneye kaldırılmış, 13 gün süreyle tedavi görmüştü. Sağlık durumundaki bozulma nedeniyle 2 Şubat’ta yeniden hastaneye kaldırılmıştı. Efsane ses Senar, zatürre teşhisiyle tedavi gördüğü İzmir’deki Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dün sabah dün sabah saat 07:30’da hayata gözlerini yumdu. Vefat haberini çocukları Feraye Işıl ile Ömer Işıl verdi. Senar, yarın Bebek Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından İstanbul’da toprağa verilecek.
Bursa’nın Keles ilçesinde 1918 yılında doğan Müzeyyen Senar, müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti’nde başladı. 1932’de Radyoevi’ne başlar. İlk iş teklifini Belvü Gazinosu’nun sahibi Dervişzade İbrahim Bey yapar. Kabul eder, ancak bir şartı vardır; “Fasıl yapmam, tek başıma solo yaparım”. Böylece Türk gazino tarihinde solistlik müessesesini başlatır. Sahnelerin ilk solistidir ama hayatı boyunca hiç assolistlik yapmaz. Herkesten sonra çıkmayı hiç önemsemez. Büyüklüğün çok daha derin bir yerlerde saklı olduğunu çok iyi bilir. İlk gazino programını ilk taş plak izler.
İlk kez 1933 yılında sahneye çıktığında Senar’ı dinleyen Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, sanatçının sesini çok beğenmişti. Ünü kısa sürede yayılan Senar’ın sesi, Atatürk’ün de ilgisini çekti ve sanatçı birçok kez onun huzurunda şarkı okudu.
1934’te nişanlanır. Ona türküler öğreten hocası Dr. Mahir Kürklü bir gün radyoda kolundan yakalayıp ‘Bana bak kara kız, ben seni istiyorum’ der. O istemese de, aile uygun görür. Nişanın hemen akabinde Mahir Bey, Sarıkamış’a askere gider. Onu hemen unutur. Aklı Talimhane’deki delikanlılardadır. Sonradan yaptığı kötü evliliklerden sonra Mahir Kürklü ile evlenmediğine pişman olur.
17 yaşına geldiğinde annesiyle birlikte ayrı bir eve taşınma kararı alır. Kazandığı parayı eniştesinin eline vermekten bıkmıştır. Eniştesi ve teyzesi onları nankörlükle suçlar. Araları bir daha hiç düzelmez.
Üç kere evlenir. 1935’te ona Senar soyadını veren Ali Senar’la, 1943’te Ercüment Işıl’la ve 1953’te Tevfik Hamza ile… İlk çocuğu Ergun’u 1936’da doğurur. İkinci evliliğinden iki çocuğu olur: Ömer (1944), Feraye (1947).
Türk musikisine yeni bir soluk getiren sanatçı, son sahne konserlerini 1983’te verdi. 1990’dan sonra tek-tük sahneye çıkar. Eş dost rica ederse düğünlerinde şarkı söyler. Temmuz 2000’de Urla İçmeler’deki Kardeşler Gazinosu’nda bir düğünde sahneye çıktığında yer yerinden oynar. Başından aşağıya güller dökerler. Bir-iki şarkı sonra gül yapraklarına basarak yere düşer. Leğen kemiği ve beş kaburgası kırılmıştır. O günden sonra bir daha sahneye çıkmaz.
1998 yılında devlet sanatçısı seçilen Senar, 2006’da beyin enfarktüsü nedeniyle felç geçirdi. Bodrum’da oğlu ve kızıyla yaşamaya başlayan sanatçı, bir ay kadar önce 24 saat tıbbi kontrol altına tutulabilmesi amacıyla Darüşşafaka Cemiyeti Urla Yaşam Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ne yerleştirilmişti.