Yıllardır devam eden birçok davada, davanın seyrini değiştirecek ifadeler veren gizli tanıklar, Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerince mercek altına alındı. Emniyet, kişilerin nasıl gizli tanık yapıldığını, kimlerle bağlantılı olduklarını, tanıklık yapmaları için birilerinden talimat alıp almadıklarını, tanıklık yapmaya zorlanıp zorlanmadıklarını araştırıyor.
Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi, KCK, Erzincan ve Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesi gibi davalarda binlerce kişinin yargılanarak cezaevine girmesine yol açan gizli tanıklar hakkında soruşturma başlatılıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri bu kişilerin nasıl gizli tanık olduklarını ve bağlantılarını araştırırken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da, TSK’ya kumpas ve sahte delillerle dava açılmasına yönelik iddiaları araştırıyor.
Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi, KCK, Erzincan ve Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesi gibi kritik birçok önemli davanın seyrini değiştiren gizli tanıklar soruşturuluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri, “Paralel Yapı” soruşturması kapsamında gizli tanık dosyalarını raftan indirdi.
Geriye dönük yürütülen soruşturmada, kişilerin nasıl gizli tanık yapıldığı, kimlerle bağlantılı oldukları, tanıklık yapmaları için birilerinden talimat alıp almadıkları, şantaj yapılarak tanıklık yapmaya zorlanıp zorlanmadıkları, haklarında tanıklık yaptıkları kişilerle ilgili ne söylemeleri gerektiğinin önceden belirlenip belirlenmediği sorularına yanıt aranıyor. TSK’ya yönelik kumpas ve sahte delillerle dava açıldığı iddialarıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma yürütüyor.
Gizli tanıklıkla, itirafçılık arasındaki fark nedir?
Gizli tanığın kimliği açıklanmaz, itirafçının kimliği ise açıktır. Gizli tanık olayın içinde değildir, itirafçı ise bizzat olayın içindedir. İtirafçılık, kişinin ifade vermesi karşısında işlediği suçlardan alacağı cezanın azaltılması sistemi üzerine kuruludur. Gizli tanıklıkta böyle bir sistem yoktur.