Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CNN Türk’te katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Olaylarda örgütlü yapılardan bahseden Başbuğ, “İçinde TSK’dan bazı hainler de var” dedi. Başbuğ, Ergenekon davasında hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ergenekon davaları sürecinde üç olayın anlaşılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Başbuğ, “İddia edilen fakat ispat edilemeyen bir terör örgütü var. Ergenekon Terör Örgütü. Böyle bir örgüt yok.” dedi. Başbuğ, üç olayı Cumhuriyet gazetesine atılan el bombaları, Danıştay cinayeti ve Ümraniye’de bulunan el bombaları olarak sıraladı.
Başbuğ üç olayla ilgili şunları söyledi: “Cumhuriyet gazetesine el bombası atılıyor. Cumhuriyet gazetesi nerede Şişli’de.. İlk olay olmuş bir dahakine önlem almaz mısınız 11 el bombası atılıyor. Bütün bunlar soru işareti. “Cumhuriyet gazetesinin olayının failleri ile Danıştay olayının faillerinin aynı olduğunu iddia eden Başbuğ “Ergenekon terör örgütüne bu olaylar bırakıldı. Önceden maksatları vardı iddiasında bulunamam. Ama üzerine bırakıldı.” dedi.
Başbuğ iddialarını söyle sürdürdü. “Osman Yıldırım var hem sanık hem gizli tanık. Bu adam karar vermeden önce bir avukatla görüşüyor. Süleyman Esen bu adam kim? Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını Süleyman Esen’den aldık diyor. Danıştay olayı var mahkemenin bir hafta kala olayı ters yüz etme olayı var.
Birden 12 Mart 2007 tarihine gidiyoruz. Ümraniye’de el bombaları bulunuyor. Benim önem verdiğim bir nokta var. Silahlı kuvvetler 25 haziran 2007 de polise ya da savcılığa yazı yazıyor bu el bombaları 26 haziran bir gün sonra Arada bir tutanak var biz bu el bombalarını imha ettik diyor. Bir tarafta verin bana diyen bir makam var öteki tarafta imha ediyor bu bana tuhaf geliyor.
Başbuğ, Poyrazköy’de gömülü bulunan mühimmatla ilgili olarak şöyle konuştu “Poyrazköy’le ilgili bir ihbar oluyor gidiyor mühimmat araması yapılıyor. Bulunuyor, bulunmuyor bilmiyorum ama bir işlem yapılmıyor. Sonrasında bir ihbar daha yapılıyor. Polis dedektörle gidiyor dedektör sinyal verdiği halde orası aranmıyor. Başka bir yere gidiyorlar bunu nasıl izah ederiz. Kazıyorlar orasını boş beş tane lav çıkıyor ve başka şeyler. Onlar da sonradan anlıyoruz ki bir çok yerde rol oynamış. Bunlar fakir bulamamışlar her yerde aynı mühimmatı kullanmışlar. Ben boş lavların o yere neden gömüldüğünü anlayamadığımı söyledim. Kastım şu boş lav bir daha kullanılmaz. Demek istiyorum ki, benim askerim bunu buraya gömmez. Bir hedef gösteriyorum bunu asker yapmaz bunu başkası yapmış.”
“Bir kişinin, iki kişinin, üç kişinin yapacağı bir olay değil. Kesinlikle örgütlü bir yapı. Belki bir yerlerden de destek alıyor. Ama direkt şu yapıyor diyemem. Bence hiyerarşik bir yapı. İçinde polis var. Savcı var. Hâkim var. İçinde TSK’dan hainler de var. Bu cemaat yapılanmasını kendi siyasi, ekonomik, kişisel menfaatleri için kullananlar. Hatta buradan TSK’ya ait faaliyetlerin planlayıcısı bir grup var. Buna karşıyız. Ama cemaatin içinde olan bu konulardan bihaber tertemiz insanlar da var. Türk ordusu peygamber ocağıdır. Biz dine nasıl karşı oluruz.”