Orucun amacının nefse hakim olabilmek ve bir ay boyunca mide ve vücudu dinlendirebilmek olduğunu biliyoruz. Ramazan ayında, bir uzman eşliğinde hazırlanan bireye özel beslenme planı ve doğru besin seçimiyle ay sonunda toksinlerden arınmış, daha sağlıklı ve zinde bir bedene kavuşulabileceğini belirten uzmanlar, bazı uyarılarda bulundu.
Ramazan ayında yaklaşık 16 saatlik açlık sonunda, özenle hazırlanan sofralara oturulduğunda doyma hissi düşünülmeden yemek yenmekte. İftar vakti, bir anda tüm yemeklerin tadına bakmak isteriz. Bu noktada nefsimize hakim olamayıp, doyduk mu doymadık mı düşünmeden, hızla önümüze gelen yemekleri yeriz. Sonrasında midede ağırlık, gaz, yanma, kabızlık, mide öz suyunun yemek borusuna geri kaçması gibi adlandırdığımız reflü gibi sorunlarla karşı karşıya kalırız.
Ramazan ayında öğünlerimiz neredeyse ikiye düşmektedir. İftarda sofraya oturup, bir anda yediğimiz yemekleri öğünlere dağıtmalı çorba, ana yemek, tatlı ve meyve aralarında 1’er saat bırakmalıyız. Sahuru da atlamadığımızda ve sağlıklı bir kahvaltı yaptığımızda öğün sayısı 5’i bulmakta, uzun süreli açlık nedeniyle yavaşlayan metabolizmamızın çalışmasını sağlamalıyız. Sağlıklı bir bireyin gün içinde 3 ana ve 3 ara öğün olmak koşuluyla 2.5-3 saat arayla 6 öğün beslenmesinin doğru olduğu kabul ediliyor.
Ramazan ayının daha sağlıklı ve rahat geçmesi için orucunuzu 2-3 adet hurma, yarım su bardağı suyla açın. Orucunuzu açtıktan sonra 10 dakika bekleyin, dinlenin. Sonra çorbayla devam edin. Mutlaka sahura kalkın. Tüketeceğiniz besinleri, iftar-sahur arasında 4-5 öğüne yayın. Çay, kahve tüketimini yemekten 1 saat sonraya bırakın. Günlük su ihtiyacınızı öğün aralarına yayın, yemeklerle birlikte su içmeyin. Şerbetli tatlılar yerine, sütlü tatlıları tercih edin.