Twitter’dan sonra You Tube da erişime engellendi. Bu siteler kapatılmadı, dış kaynaklı olduğundan sadece Türkiye’den erişimi engellendi. Ulusal güvenlik ihlali var deniliyor, dinlemelerin şu an itibariyle bile önüne geçilemediği aşikardır. Öyleyse biz ne yapmalıydık? Güvenlik ihlalinin nasıl, ne şekilde olduğu üzerinde duruluyor mu acaba?
Youtube’a bomba gibi düşen ses kaydında, seçim öncesi savaş çıkarma planları üzerine konuşuluyordu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’e ait olduğu iddia edilen ses kaydı yüklenmişti.
Sitelerin erişiminin engellenmesiyle güvenlik ihlalini ortadan kaldırmış mı olduk? Hayır.! Yine varsa dinlemeler, sızmalar devam ediyor demektir. Şu durumda çok vahim haldeyiz o zaman. Hiç bir şey gizli kalmıyor. Şeffaflık iyidir ama bizim hiç mi devlet mahremiyetimiz olmayacak? İşin dozunu kaçırdılar galiba. Ülkemizin uluslararası arenada küçük düşmesini, zor durumda kalmasını asla istemeyiz.
Bütün bunlar oluyorken maalesef ayakta uyumuşuz. Vatandaş belki uyuyabilir ama devlet uyumaz, uyutulmaz. Devlet uyuduysa, geldiğimiz noktanın hiç de iç açıcı olmadığıdır. Devleti oluşturan organların ülkeyi iyi idare edemediği sonucuna varırız. Yok eğer iyi idare edildiği söyleniyorsa, evet çok derin uykuya daldırılmışız. Aniden uyandırılmak bizlerde şok etkisi yaratacaktır.
İnternet sitelerine erişimin engellenmesi için artık yargı kararına bile ihtiyaç duymayan bir modele çevrilmiş görünüyoruz. Bir başka deyişle, demokratik bir hukuk devleti olup olmadığı bir yana, “kanun devleti” olma noktasında bile duramayan bir Türkiye karşısındayız.
20 Nisan 2014
#1
Doğru söze ne denir…. Size tamamen katılıyorum. Saygılarımla.