Basın çalışanlarının haklarını düzenleyen 212 sayılı yasa 10 Ocak 1961’de yürürlüğe girmiştir. Yasanın basın çalışanlarına getirdiği sosyal ve ekonomik haklarla gazetecilik mesleğinde yeni bir dönemin başladığı gün olmasına rağmen bu gün gazetecilerin sorunları çığ gibi büyümüştür.
1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, Bayram olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başladı. Basın deyince, gazeteler, televizyonlar, radyolar, dergiler ve yazılı haber bültenleri aklımıza gelir değil mi? Özgür basın olmasaydı olup bitenlerden nasıl haberimiz olurdu?
Hızlı ve güvenilir iletişimin giderek önem kazandığı günümüzde demokrasimizin temel unsurlarından birisi olan basınımız halkımıza doğru haberi tarafsız bir biçimde ulaştırması, kamuoyunun bilgilendirilmesi bakımından hayati önemi haizdir. Objektif, ilkeli ve basın ahlak kurallarına uyan, özel hayata ve kişilik haklarına saygılı bir medyanın toplumsal kalkınmanın, gelişmenin sağlanmasında önemi büyüktür. Bu önemli görevi yerine getirmek için günün her saatinde fedakarlık ve sorumluluk bilinci ile görevlerini icra eden gazetecilerimizin halkımızı bilgilendirmek adına verdikleri mücadele her türlü takdirin üzerindedir. Bu duygu ve düşüncelerle, değerli basın çalışanlarının, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyor, ebediyete intikal eden basın çalışanlarını rahmetle anıyor, tüm basın çalışanlarının mesleki ve özel hayatlarında aileleriyle birlikte sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.
Özgür bir basın için haber alma ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını bekliyoruz. Yüzlerce gazeteci siyasi baskılar yüzünden işten çıkartılmış, siyasi ya da ekonomik nedenler yüzünden gazete, dergi ve televizyonların haber merkezleri kapatılmış, genel işsizlik oranı % 9 iken, gazetecilerde bu oran %20’leri aşmıştır.
Basında son dönemde ortaya çıkan kutuplaşmalar, basın özgürlüğü ve basının güvenilirliği adına çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Basınla yapılan toplantılara ve resmi gezilere sadece iktidara yakın bilinen gazetecilerin davet edilmeleri bu bölünmeyi daha arttırmaktadır. 57 yıl önce basın dünyasının bayramı olan ve yıllar içinde “10 Ocak çalışan gazeteciler günü” olarak yaşanan bugün, ne yazık ki hakların ve özgürlüklerin kaybedildiği gün olmuştur.
Her şeye rağmen tüm basın çalışanlarının, özgürlükleri kısıtlanmış değerli basın mensuplarının ve ailelerinin gününü kutlar, tüm bu yaşananların geçici travma olduğunu düşünerek sabırla mücadeleye devam edilmesini dilerim. Eser Ürküt.
- Bu yazı ayrıca HÜRRİYET‘te de yayımlanmıştır..