Sünnet, penisin uç kısmını örten derinin (prepüsyum) cerrahi işlemle çıkarılmasıdır. Günümüzde çocuklarda en sık yapılan cerrahi işlemlerden biridir. İlk sünnetin M.Ö. 4000 yıllarında Mısır ‘da yapıldığına dair kanıtlar mevcuttur. Müslüman ve Musevi toplumlarında dini bir yükümlülük, zencilerde ve Avustralya aborijinlerinde daha çok geleneksel inançlar nedeniyle yapılmaktadır. Hangi nedenle yapılmış olursa olsun yaklaşık olarak dünyadaki her 6 erkekten biri sünnetlidir.
19. yüzyıldan itibaren Hıristiyan batılı ülkelerinde de tıbbi gerekçelerle sıkça yapılır olmuştur. O zamandan beri bu toplumlarda sünnetin yararları tartışılmakla birlikte ortak bir fikir birliği oluşmamıştır. Ancak sünnet, penis ucu temizliğinin sürekliliğini sağlamaktadır. Birçok bilim adamı sünnetli olanların daha az idrar yolu enfeksiyonu geçirdiğine inanır. Cinsel ilişkiyle bulaşan birçok hastalıktan korunmakta ve bu hastalığın yayılmasının önlenmesinde sünnetin önemini vurgulayan çok sayıda rapor vardır.
Sünnet dersinin altının ılık ve nemli ortamı enfeksiyon ajanının buraya yerleşip çoğalmasını kolaylaştırmaktadır. HIV enfeksiyonunun sık görüldüğü Afrika ülkelerinde hastalık sünnetsiz erkeklerden sünnetlilere nazaran 1,5-8,4 kat daha fazla rapor edilmiştir. Araştırmalar sünnetin her erkeğe yapıldığı Müslüman ve Musevi toplumlarında penis başı kanserlerinin ve eşlerinde rahim ağzı kanserlerinin daha az görüldüğünü ortaya koymuştur.
Halk arasında PEYGAMBER SÜNNETLİ ya da YARIM SÜNNETLİ diye tabir edilen çocuklar sünnet yapılmamalı, mutlaka bir çocuk cerrahisi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Çünkü bunlar bizlerin hipospadias (idrar deliğinin penisin ön yüzüne açılması), epispadias (idrar deliğinin penisin sırtına açılması), megalo uretra (geniş idrar deliği), kordi deformitesi (peniste eğrilik), penoskrotal yapışıklık adını verdiğimiz hastalıkların belirtisi olabilir. Bu hastalar cerrahi operasyon geçirecekler ve ameliyat sırasında sünnet derileri onarım amacıyla kullanılacaktır. Kanama pıhtılaşma bozuklukları, kalp, akciğer hastalıkları veya diğer kronik ve metabolik hastalıkları olan çocuklar uzman tarafından değerlendirildikten sonra uygun merkezlerde sünnet edilmelidir.
Acilen sünnet gerektiren durumlar oldukça nadirdir. Sünnet derisinin penis başının arkasına kadar geri çekilip tekrar eski haline getirilememesi durumunda sünnet derisi hızla şişmeye başlayacak penis başını sıkıştırarak penisteki kan dolaşımını bozacaktır. Parafimozis adı verilen bu durum uzman tarafından acilen değerlendirme gerektirip. Eğer uzmanın müdahalesi sonucu düzeltilemezse acile sünnet gereksinimi doğacaktır. Sünnet derisinde oluşan çeşitli yaralanmalar, yabancı cisim travmaları (fermura sıkışma vs.) uzman tarafından değerlendirme gerektirme ve penisin ya da idrar yolunun zarar görmesini engellemek amacıyla acilen sünnet gerektirebilmektedir.
Genel olarak bebekler doğduklarında sünnet derileri penis başına yapışıktır. Bu sünnet derisinin geriye doğru dönmesini engeller. Bu normal bir durumdur hastalık değildir. Yaşla birlikte sünnet derisi olgunlaştıkça ve penis geliştikçe sünnet derisi geriye doğru dönmeye başlar. 2 yaşındaki çocukların yarısında sünnet derisi geriye dönebilirken, ancak 4 yaşındaki çocukların % 96 sında sünnet derisi geriye dönebilmektedir. Sünnet derisinin geriye dönmemesi bir hastalık değildir. Ancak çocukların idrar yapamamaları hastalıktır. Eğer idrar yapamama, damla damla idrar yapma, idrar yaparken sünnet derisinin balon gibi şişmesi oluyorsa sünnet derisinde problem olabileceği düşünülerek uzmana başvurulmalı.
Sünnet cerrahi bir işlem olarak her yaşta uygulanabilir. Ancak 2-6 yaşları arasında çocukların fallik dönemi olarak adlandırılmakta ve bu dönemde ruhsal açıdan daha çok olumsuz etkilenebileceklerinden acil bir durum yoksa sünnet yapılmamalıdır. Küçük yaşta erken sünnet bilim adamları arasında tartışma konusu oluşturmaktadır. Bazı bilim adamları sünnet derisinin idrar yolu enfeksiyonu ve çeşitli enfeksiyonları kolaylaştırdığını öne sürerek erken dönemde sünnet önermektedirler. Yine yenidoğan bebeğin daha az ağrı duyacağını söyleyenler vardır.
Ancak yenidoğan döneminde de bebeğin tıpkı büyük çocuklarda olduğu kadar ağrı duyduğu kanıtlanmıştır. Yaşamın ilk 6 ayı içinde yapılan sünnetlerde sünnet sonrası enfeksiyon, kanama, inflamasyon ve en önemlisi meatal stenoz (idrar deliğinde darlık) daha sık rastlanmaktadır. Aile erken sünnet yaptırmak istiyorsa mutla bu durumlar hakkında uzmandan bilgi alıp ona göre sünnet zamanlamasını planlamalıdır.
Sünnet cerrahi bir işlemdir. Tüm cerrahi işlemler gibi istisnasız tüm cerrahi prensiplere uyularak yapılmadır. Sünnet olan çocuğun ruhsal durumu, yaşayacağı korku göz ardı edilmemelidir. Sünnetin ameliyathane koşullarında yapılması antisepsi bakımından tercih edilmelidir. Bizimki gibi sünnetin geleneksel ve yaygın olarak yaygın olarak çok sık yapıldığı toplumlarda sünnete cerrahi işlem olarak bakılmamakta ve neredeyse kulak deldirmesiyle bir tutulmaktadır.
Sünnet cerrahi bir işlemdir o zaman uygun cerrahi ortamlarda hastanın psikolojisine uygun ortamlar sağlanarak yapılmalıdır. Ameliyathanede ve genel anestezi altında yapılan sünnetlerde uygun ortam oluşabilmektedir. Ailelerin sünnet yaptırmaya karar verirken mutlaka sünnetin nasıl ve hangi ortamda yapılacağını sorgulamaları gerekmektedir.
Uygun ortamlarda uygun yapılmayan sünnet sonrası kanama, enfeksiyon, penis başı yaralanmaları, üretral meatus ülseri( idrar deliği kenarında hasarlanma) ve sonrasında idrar deliği kenarında darlık oluşabilmektedir.