Sorumsuzca etrafa attığımız çöp niteliğindeki nesnelerin nelere mal olduğunu hiç düşündünüz mü? Ne olacak deyip geçmeyin, bir düşünün derim. Attığımız cisimlerin doğaya karışması çok zaman alıyor. Üstelik bunlar doğada bulunan tüm canlıları tehdit ediyor. Bu dünya sadece bizim değil, hepimizin. Çünkü oluşacak zarardan bizler de etkileneceğiz.
Geri dönüşüm tekniğini iyi kullanıp, bizim için çöp olan nesnelerin bir derde derman olduğunu, ekonomiye artı değer kattığını biliyoruz. Mavi Kapak Kampanyalarını unutmayalım. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden Bülent Başoğlu ve ekibi sayesinde birçok engelli vatandaşımız sandalyeye kavuşmuştur. Pet şişe kapaklarının bir araya gelmesiyle neye dönüştüğünü görmezlikten gelmeyelim.
Resimdeki kaplumbağanın düşüncesizce denize atılan plastik parça yüzünden ne hale geldiğini görüyoruz. Bu sadece bizim görebildiklerimizden bir tanesi. Ya görmediklerimiz, ya bilmediklerimiz? Size de bebekken bir parçaya sıkıştırsalar, bir bölümünüz gelişmesini normal sürdürürken orantısız bir şekil alsanız nasıl olurdu acaba? Gözlerinizi kapatıp bir hayal edin. Tasvip ediyorsanız denize atmaya devam edin.
En nefret ettiğim davranışlardan birisi de araba ile seyahat ederken özellikle şehir içinde kül tablasını ve çöplerini camı yavaşça açıp yola bırakmak. Ne kötü bir şey! Nasıl olsa temizlerler diye mi düşünüyorlar. Böylelerine anında tespit edip attıklarını yerden kendisine aldırtıp peşinden de cezayı basacaksınız. Unutmayın, kirletmezsek temizlemeye de gerek kalmayacak.
Bazı insanlar vardır, yürürken sigara içmek gibi davranışlar sergiliyorlar. Sigara sağlığa zararlı; Evet bari durarak için. Elinde sigara yürürken karşısından gelenlerin üzerine dumanları üflemek çok mu eğlenceli? Özellikle bayanların hareket halindeyken sigara içmesi çok daha kaba duruyor. Birazcık bunlara dikkat edersek, keyif alabileceğimiz yaşanabilir alanların artmış olduğunu görürüz. Böylece çocuklarımıza kalıcı örnek davranışlar sergileyerek onlara iyi bir model oluruz.
Otel, restoran ve umuma açık tuvaletlerde kağıt havlu ve tuvalet kağıdı yaygın olarak kullanılıyor. Bu kağıtlar suda eriyen olsa bile gidere atılmamalı. Alt yapısı ne kadar düzgün olursa olsun, tıkanma yapacaktır. Çöp kovası dururken, yine de gidere atıyoruz. Üstelik müessese büyük, okunabilir harflerle “Lütfen çöp kutusuna atınız” yazmasına rağmen neden ısrarcı olunur anlamıyorum. Demiyorlar ki, paket yapıp al götür! Mecbur musun çalışan sistemi sabote etmeye?
Son olarak da sokakta yürürken birden yere tükürmeyi normal bir şeymiş gibi yapıyorlar. Unutma, ağzındaki mikropları doğaya bıraktın ve yayılmasına vesile oldun. Ne hakkın var bunu yapmaya? “Paylaşmak Güzeldir” diyoruz ama, pislikleri değil, güzellikleri paylaşalım. Doğru ve örnek davranışları paylaşalım.
Doğayı kirleterek, toplumsal ahlakı bozarak hayatı çekilmez hale getirmeyelim. Layık olduğumuz ortamları kendimiz yaratalım. Güzellikler içerisinde sevgiyle kalın. Eser ÜRKÜT