Yazının etiketine göre ‘Eser Ürküt’
-
Tarihte Lafı Gediğine Oturtanlar
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
15 Haziran 2010
1. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir: - "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım." Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim." 2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi ... devamı.
-
Kendisine saygısı olmayan başkasına da olmaz
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
14 Haziran 2010
Asillik üzerine yazdığım yazımda belirttiğim gibi saygı da ne sonradan alınır ne de sonradan kazanılır, saygı hak edilir. Saygısı olmayan sevgiyi bilmez sevgisi olmayan saygıyı bilemez. Saygı iki insanı birbirine yakınlaştırır. Saygı, sevgi ve hoşgörüyü beraberinde getirir. Saygı içten gelmelidir. Zorla yapılan ya da yaptırılan saygı kendini belli eder. Zaten kısa süreli ve geçidir. Çevrenizde sa... devamı.
-
İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
10 Haziran 2010
İnsanın kendi düşüncelerini dil yoluyla dile getirip ileterek, çevresindeki insanlarla iletişim kurduğu yoldur. Konuşma insanlar arasında iletişimi sağladığı gibi içte olan duyguların da dışa vurulmasına yardımcı olan duygu yoğunluğudur. Başlıca konuşmaları sıralayalım. Konuşmalar insanları nasıl kendisi gibi olmaktan çıkartır görelim; Düşünmeden konuşmak: Karşımızdaki insanının duygularını düş... devamı.
-
Sağlık Ocağımızı İstiyoruz..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
02 Haziran 2010
İzmir Güzelbahçe ilçesi, 7 merkez mahalle (Atatürk, Çamlıçay, Kahramandere, Maltepe, Yaka ve Yalı) ve bir belde (Yelki) ile ona bağlı iki mahallesinden (Atatürk ile Cumhuriyet) kuruludur. Bunlardan başka Çamlı, Küçükkaya ve Payamlı olmak üzere 3 köyü bulunmaktadır. Güzelbahçe Atatürk mahallesinde bulunan sağlık ocağımızın önceki uygulamada 24 saat açık olması halkımız ve esnafımız için bulunmaz bi... devamı.
-
İyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
31 Mayıs 2010
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı Oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düş... devamı.
-
Ben Cumhuriyet çocuğuyum..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
29 Mayıs 2010
Cumhuriyetin sonu geldi diye sevinme Meydan sana kalır diye övünme Benim atam bu topraklarda şehit oldu Ben cumhuriyet çocuğuyum Benim topraklarım kutsaldır Binlerce şehidimin kanı var üstünde Meydan sana kalır diye övünme Vermem ben vatanımı kimseye Ben cumhuriyet çocuğuyum Cumhuriyetin adını yazmışız yüreğimize Kimsenin gücü yetmez onu silmeye Gökyüzünde dalgalanır şanlı bayra... devamı.
-
Kıskançlık üzerine
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
26 Mayıs 2010
Kıskançlık bir duygu yoğunlaşmasıdır. Çoğu insan bu duygu yoğunlaşmasına kendilerini fazlasıyla kaptırırlar. Bir bakmışlar ki her şeyi ama her şeyi kıskanır hale gelmişler. Kişiler kıskançlık duygularını kontrol altında tutmaları gerekmektedir. Kıskançlık kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi anlamda kıskançlık yaşayan insanda iletişim sorunları yaşamaya başlar. Her şeyden anlam çıkarır, tartı... devamı.
-
En iyi dostlarına sırt çevirenlerin..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
22 Mayıs 2010
Yolları oldukça uzunmuş, yokuş yukarı gidiyorlarmış, guneş yakıcıymış, ter içinde kalmışlar, susamışlar. Bir dönemecin ardinda harika bir mermer kapi gormusler; kapi, ortasinda bir cesme bulunan altin doseli bir meydana aciliyormus, cesmeden berrak bir su akiyormus. Yolcu kapidaki bekciye donmus. 'Iyi gunler.' 'Iyi gunler,' diye yanit vermis bekci. 'Burasi harika bir yer, adi ne?... devamı.
-
Yaşam yaptıklarımızın bir aynada yansımasıdır..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
21 Mayıs 2010
Bir adam, oğlu ile ormanda yürüyüş yapıyor. Birden çocuk takılıp düşüyor ve canı yanıp “Ahhhh” diye bağırıyor. İlerideki dağın tepesinden “Ahhhh” diye bir ses geri geliyor. Çocuk şaşırıyor. Merak ediyor ve “Sen kimsin” diye bağırıyor. “Sen kimsin” diye cevap geliyor dağdan..Çocuk kızıyor. “Sen bir korkaksın” diye bağırıyor. Dağdan gelen ses “Sen bir korkaksın” diye cevap veriyor. Çocuk ba... devamı.
-
Önemi yok mu ?
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
16 Mayıs 2010
Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi? Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniye... devamı.