Yazının etiketine göre ‘Eser Ürküt’
-
Bir şeyin kıymetini, ancak onun değerini bilen anlar..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
10 Kasım 2010
Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir. Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı ge... devamı.
-
Gel de gör Atam!
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
09 Kasım 2010
Nasıl zehirliyor soktuğu anda, Yılanın dilini gel de gör Atam, Meydanlarda, mitinglerde, her yanda, Ulusal telin’i gel de gör Atam! Erk, avamla ayrı ucunda safın, Emekle arası açık insafın.. Emeklinin, çalışanın, esnafın, Bükülen belini gel de gör Atam! Boğaz tokluğuna asgari ücret, Ebedi aleme gizli bir hicret.. İstersen isyan et, istersen ecr’et, Patronun fel’ini gel de gör Atam! ... devamı.
-
Ahali “evet” dedi, HSYK reformu yapıldı
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
27 Ekim 2010
Yılmaz ÖZDİL'den; 20 makam aracı alındı. Hepsi sıfır kilometre. Henüz 2010’dayız. 2011 model alındı. Yeni bina verildi. Gerçi sıkış tepiş olacak. Çünkü, 20 üye çalışacak. Bina anca 17 katçık. Odalar tefriş edildi. Hepsine sekreter verildi. Hepsine şoför verildi. 2’şer bin lira zam yapıldı. Atatürk’e gittiler dün, Anıtkabir’e, önde Adalet Bakanı’nın Alman Mercedes’i, arkasında k... devamı.
-
Gönül gözünü asla kör etme !
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
12 Ekim 2010
Hastanenin bir koğuşunda üç kötürüm bulunuyordu. Bunlardan koğuşa ilk gelen pencerenin önüne, ikinci ortaya, üçüncüsü ise kapı kenarına yatırılmıştı. Ortadaki hasta iyimser bir adam olduğu için neşeli konuşmalarıyla ötekileri de eğlendiriyor ve kendilerini azaltmaya çalışıyordu. Soğuk bir kış gecesi, pencerenin yanındaki hasta öldü. Onu kaldırdıktan sonra ortadaki hastayı pencerenin önüne, kapının... devamı.
-
Kim daha iyi görüyor ?
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
03 Ekim 2010
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan cocuğa: - Buraların yabancısıyım, demiş. Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum, cok yakın olduğunu söylediler. Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra: - Ben de buraya ilk defa geliyorum, demiş. Ama sağ tarafa gitmeni... devamı.
-
On iki daireli fakir adama bakın!
1 YorumlarYazan Eser Ürküt
21 Eylül 2010
Bakalım, insan ele geçiremediği şeylere karşı ne kadar hırslı, ele geçirdiği nimetlere karşı da ne kadar şükürsüz olabiliyor, bir görelim. Bir zat, diğerine kendi yaşına yakın görmüş olacak ki, sorusunu şöyle sordu: – Buralara eskiden gelmişe benziyorsun. – Evet, dedi. Elli seneyi geçti Yozgat’tan geleli. – Ben de Nevşehir’den geleli elli seneyi geçti, dedikten sonra hemen ekledi: ... devamı.
-
Çelebi Yer Hizmetleri, Hırsızlara iş olanağı sağlıyor…
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
31 Ağustos 2010
20.10.2008 tarihinde Sunexpress Havayolları ile İzmir’den Van’a gitmek üzere yola çıkmıştık. Valizlerimizle birlikte kilit takılı el bavulumu da teslim ettim. İki saatlik uçuştan sonra nihayet Van’a iniş yaptık. Bagajlarımızı almak üzere beklemeye başladık. Dört bavulumdan biri olan el bavulumun gelmediğini fark ettim. Derhal, orada bulunan yetkililere durumu izah ettiğimde diğerinin gecikmeli gel... devamı.
-
Kendimize zaman ayırmalıyız..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
17 Ağustos 2010
Bir ormanda iki kisi ağaç kesiyormus. Birinci adam sabahlari erkenden kalkiyor, agaç kesmeye basliyormus, bir agaç devrilirken hemen digerine geçiyormus. Gün boyu ne dinleniyor ne ögle yemegi için kendine vakit ayiriyormus. Aksamlari da arkadasindan bir kaç saat sonra agaç kesmeyi birakiyormus. Ikinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya basladiginda eve dönüyormus. Bir hafta boyunca... devamı.
-
Bir Annenin İnceden Dersi
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
22 Temmuz 2010
Aşçılığıyla ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu.... Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi... Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar... Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı... Tatlıla... devamı.
-
Acele karar verme, kararsız kalma..
0 YorumlarYazan Eser Ürküt
18 Temmuz 2010
Öykümüz ünlü Çin düşünürü, Taoizm'in iki kurucusundan biri olan Lao Çu'nun (Lao Tzu) devrinde geçer. Lao Çu bu öyküyü çok sever, sık sık anlatırmış. Efendim köyde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir. Ama imparator bile onu kıskanırmış.. Öyle dillere destan beyaz bir atı varmış ki.. Imparator at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş, ama adam satmaya yanaşmamış. "Bu at, bir a... devamı.