Bedensel Engelliler Sanat Eğitim Merkezi (BESEM) Tiyatro Topluluğu tarafından 30 Temmuz 2011 günü Muğla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezinde “üç aralık” adlı komedi/dram türü oyun başarıyla sergilendi. Büyük bir keyifle izledik, ellerine ve emeklerine sağlık. Tiyatro gösterileri birçok ilimizde başta Türk Telekom, yerel yönetim ve sanata ve sanatçıya gönül vermiş firmaların desteğiyle sahnelenmektedir. Sergilenen oyunlarda merkez oyuncuların yanı sıra mahallinden oyuncuların da katılımıyla zenginlik kazanmaktadır. Oyunlara genelde ilgi büyük ancak katılımın az olduğu zamanlarda oyuncuların moral ve motivasyonları düşmektedir.
BESEM, oyuncu ve yönetmen Cengiz KIZILKAYA ve oyun yazarı Ömer ÖZKAN tarafından 1996 yılında Ankara’da kurulmuştur. Bedensel engellilerin yaşam düzeylerini yükselterek, yardım ve bağış almadan üreterek, başarılar kazanarak yardım edilecek, acınacak insanlar değil; örnek gösterilecek ve alkışlanacak insanlar olduklarını topluma göstermek ve devamlılığını sağlamayı amaç edinmişlerdir. Bu amaca ulaşabilmek için; toplumdan kendini soyutlayan, içine kapanık engellileri bularak hayat sevgisini tiyatro ile aşılamak, engellilerin yuva kurmalarında tam destek verip yardımcı olmak, ortopedik engelliler olarak yaşamda karşılaştıkları problemleri tiyatro yoluyla yaşamayanlara ve görmeyenlere anlatmaktır.
BESEM kurucuları Cengiz ve Ömer beylerin son derece rahatsız olduklar bir husus var. Her şeyin çakması olduğu gibi engelliler üzerinden haksız kazanç sağlayan sahtekarlar da mevcut. Bunlar bir şekilde biletleri satıyorlar. İyi niyetli kuruluşlar ve kişiler kandırılıyor. Oyun zamanı gelince ortada ne oyun ne de oyuncular var. Böyle olunca gerçek anlamda iş yapmaya çalışanlara da kuşkuyla bakılıyor. Tabi ki bu durumu düzeltmek çok zaman alıyor.
Türkiye’nin birçok yerini görmüşler, oyunlarını sergilemişler. En büyük desteği Ankara ili vermiş. İstanbul Medical Park ve Türk Telekom’un katkılarından da bahsetmeden geçemeyeceğim. Web sayfalarıyla, sosyal paylaşım siteleriyle ve birebir görüşmeleriyle iletişimlerini sağlıyorlar. Resmi siteleri http://www.besem.tr.gg
Türkiye’de engellilerin sorunları tam olarak çözülmemiştir. Göstermelik atılımlar olsa da arzulanan seviyede değildir. Besem Tiyatro Topluluğu, ilgililerin dikkatini bir noktaya çekmeye özverili gayretleriyle dile getirmeye çalışmaktadır. Engelleri aşma azim ve kararlılıklarını büyük bir heyecanla sürdürmektedirler. Bir toplumda engellilerin varlığı onların toplumla bütünleşme gereksinimini ve sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu ise oldukça zor ve karmaşık bir süreçtir. Oysa engellilik önlenebilirse veya sayıları çok daha aza indirilebilirse, engellilik bir kader olmaktan çıkacaktır.
Yaşadığımız şehirde, bekli de oturduğumuz apartmanda bir veya daha fazla engelli yaşıyor olabilir. Biz onların varlığından haberdar olmak yerine onları çoğu zaman görmezlikten gelebiliyoruz. Çünkü birçoğu evlere hapsolmuş durumda. Ülkemizde toplam nüfusun yüzde 18 i engelli. Engelli bireylerin bu denli çok olmasına karşın, bunlarla ilgili çalışmalar sınırlı kalıyor ve birçok ihtiyaçlarına cevap verilemiyor. Otobüsler, merdivenler, asansörler adeta engellilerimiz yokmuş gibi planlanmış. Engellilere karşı toplumun daha fazla duyarlı olması gerekir ama ne yazık ki, duyarlılık daha çok acıma düzeyinde ortaya çıkıyor. Bu da insanlarımızın vicdanlarının nedenli yüksek oluşundan ileri geliyor aslında.
Öncelikle insanların bu acıma duygularını yok etmeleri gerekir. Engellilere acımak yerine onların başarılı olabilecekleri alanlarda onlara destek olmak gerekir. Engellileri hayatımızda yokmuş gibi göremeyiz birçoğunun bekli de bilmediğimiz trajedi hayat öyküsü vardır. Kimi doğuştan engelli kimi bir trafik kazasında, beki de yanlış bir tanı yüzünden hayatlarının geri kalan ömürlerini bu şekilde geçirmeye mahkum edilmişlerdir. Unutmayın ki, onlar kendilerine acıyarak bakan gözlerle değil başardıkları projelerde alkışlanarak ödüllendirilmek istiyorlar.
Yeri geliyor sahneye koyacakları oyunlarının biletlerinin hepsinin satıldığını görüp oyunlarını izlemeye gelecek olan seyircilerin sevincini yaşarken sahneye çıktıkları vakit hayal kırıklığına da uğrayabiliyorlar. Onlar kendilerine bağış yapılmalarını değil başarıları karşısında halkın alkışlarını duymak ve görmek istiyorlar. Unutmayın bizler de bir gün engelli olabiliriz. Acımak yerine duyarlı olalım destek çıkalım.