Çay aslında Rize’de ziraatta demlenirse damak tadı alınır ve de içilir biliriz ama sadece güzel çay yapmakla ünlenen ve ünlenince de ismini sormaya cesaret edemeyenlerce kısadan ve kestirmeden takılan “uzun saçlı” lakabıyla meşhur olan Nusret Doğan’ın artık saçları ağardı. Uzun saçlılığı, yöreye,töreye şehir görmüşlük özgüveniyle kabul ettirme inadı, babasının hoşgörüsü ile kanıksatan bir usta dalgıç aslında Nusret Doğan.
Sadece dağ suyu ile odun közünde yaptığı Türk kahvesi ve Çay’ı ile tanınıyor. Bölgeye gelen hemen herkesin tanıdığı, bildiği, gelmeyenlerinse adını duyduğu Nusret Doğan, Karadeniz sahilin yolunun tünelle geçilmesine isyan eden işletmelere nispet edercesine şimdi de balık işine el attı.
Ordu’nun Perşembe ilçesine bağlı Medreseönü’nde yer alan her gidenin çayından ve Türk kahvesinden etkilendiği, uzun saçlarıyla da hafızalarda kolaylıkla yer edinen Nusret Doğan, uzun saçlarını ağarttı ağartmasına ama evini ve çevresini de aile işletmeciliğine dönüştürdü.
Özel araçlarıyla Ordu’nun ünlü Bolaman virajlarının bulunduğu Perşembe İlçesine bağlı Medreseönü beldesi’ndeki küçücük mekanında kaliteli çay ve Türk kahvesi yapmakla tanınan uzun saçlı Nusret Doğan, tam 37 yıldır saçlarını süpürge yapıp adeta mekanını bugünlere taşırken, haklı bir üne de sahip oldu. Aslında profesyonel balık adam da olan Nusret Doğan, tam bir doğa ve çevre tutkunu. 1970 yılına kadar İstanbul’da yaşamış ve o tarihte Medreseönü’ ne, baba ocağına dönmüş ve bir daha da buradan dışarıya adımını atmamış. Tatil nedir hayatında bilmiyor.
Üç çocuğunu da üniversitelerde okutmuş küçücük mekanında yaptığı çay ve Türk kahvesi ile ama şimdi İngilizce öğretmeni olan kızına mini bir balık evi açmış, düğün hediyesi olarak. Eşinin yaptığı yöresel yemekleri de kızının balık evinde müşterilere ikram ederek farklılığını sergiliyor.Öyle ki burada taze diken uçlarından yapılan kavurma (mulevca) bile yenebiliyor. Odun külünde dağ suyu ile çay ve Türk kahvesini kendisi yapıyor ve buraya gelenlere kızının balık evini öneriyor.
Karadeniz sahil yolu güzergahının tünellerle değiştirilmesi yüzünden Bolaman-Ordu arasındaki 500’ü aşkın esnafın adeta küplere bindiği bu eski yolda sadece morali düzgün olan Nusret Doğan gözüküyor. 60 yaşında ağarmış uzun saçlarıyla dinamizminden bir şey kaybetmemiş Doğan, o ağlayan esnaf arkadaşlarına bir alternatif gösterilmediğinden yakınıyor, “onca insan ekmek yiyordu, yol yukarı çıktı, artık burada in-cin top oynuyor” diyor.
Uzun saçlarıyla adeta bir marka olan Nusret Doğan, kendi işlerinin eskisi kadar olmasa da devam ettiğini, şimdi müşterilere daha fazla zaman ayırabildiğini ve kendisinin bir marka olduğunu ve yol güzergahının değişmesinin kendisini etkilemediğini ifade ediyor. Doğan, bastırdığı kartvizitinde “uzun saçlının yeri- çay,kahvaltı, balık çeşitleri” derken, küçük ama denize nazır manzaralı küçük mekanındaki çevre düzenlemesini de “insana saygı” esasına bağlı kalarak yaptığını söylüyor.
Gitmek isterseniz, Samsun’dan Ordu’ya giderken, Fatsa’yı geçtikten sonra Bolaman’ın içinden devem eden eski yoldan gidilirse 15 kilometre sonra, Medreseönü rampasının hemen üzerinde,yolun solunda.
Ordu’dan samsun yönüne gidilirken de Perşembe’nin içinden devam eden eski yol üzerinde 30 kilometre sonra, yolun sağ tarafında. Özellikle taze balık ve yöresel yemekler için temiz ve dinlendirici bir mekan. Ücretleri de o kadar abartılı değil, hak ettiğini alıyor!
Belki de adını sormaya cesaret edemeyenlerce “uzun saçlı” diye ünlenen Nusret Doğan’ı yakından tanıyanlar, ona bir çok hasleti yakıştırmışlar.