Kuşburnu genel olarak Gül Meyvesidir. Halk arasında Yabangülü, Şillan, Deligül, Gülburnu, Gülelması olarak da bilinir. Çalı formundadır. Peyzaj açıdan hoş görünümlü, gülgillerden, ömrü; Ortalama 30-40 yıldır. Yaşam süresi ise çok uzundur. Doğada 300 yıllık Kuşburnu çalısı olduğundan bahsedilmektedir.Kuşburnunun tarihi gülün tarihi ile eşzamanlıdır. Bir kuşburnu türü olan Rosa Damasena saflık ve temizliğin simgesi olarak M.Ö. Akdeniz ülkelerinde yetiştirilmiştir. Anavatanı Anadolu ve Akdeniz Havzasıdır. Kuşburnu’nda hiçbir meyvede olmadığı kadar C Vitamini bulunuyor.
İçeriği
Kuşburnu; Potasyum, Sodyum, Kalsiyum, Fosfor, Magnezyum gibi elementler içermesi yanında özellikle olgunlaşma döneminde yüksek oranda şeker (% 11, 39) ve Protein (% 9,82) ihtiva etmektedir. Kuşburnu’nda Vitamin C’ye ilave olarak B1 ve B2 Vitaminleri E ve K Vitaminleri ve ayrıca Karoten olduğu bildirilmektedir.
Yan etkisi yok
Kuşburnu’nda hiçbir şekilde insan sağlığına zararlı Pestisit ve ağır metallerin (arsenik, kadmiyum, kurşun ve cıva gibi) bulunmayışı ona güvenli bir şekilde bebek gıdası olma özelliği kazandırıyor.
Nelere iyi gelir?
Kan yapıcı, tansiyon düzenleyici, vücudun hastalıklara karşı direncini artırma gibi özelliklerinin yanı sıra Kuşburnu; hemaroid, ülser gibi hastalıklara da şifa oluyor. Kanı temizler, bağırsakları yumuşatır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı yararlıdır. Romatizma ağrılarını giderir ayrıca basur tedavisinde iyi sonuç verir. Marmelatı alyuvarların hızla çalışmasını sağlar. Kuşburnu çayı ise hastalıktan yeni kurtulmuş bedene kuvvet verirken soğuk algınlığına, böbrek ve mesane üşütmesine de iyi gelir..
Sütü sevdirirken
Meyvesi lezzetli, tatlı ve mayhoştur. Özelikle sütü sevmeyen çocuklara ve yetişkinlere sütün sevdirilmesi amacıyla meyve aroması ilavesi yoluna gidilmiş, bu amaçla da kuşburnu konsantresi kullanılır.
Kuşburnu bize yabancı değil, çayını ve marmeladını severek tüketiyoruz. Hatta bazıları sabah kahvaltılarında krem çikolatadan uzaklaştırmak istedikleri çocukları için kullanıyor ve hayli başarılı da oluyorlar. Bütün annelere tavsiye ediyoruz.
17 Nisan 2011
#1
Merhaba;
Kuşburnu denilince Rosa canina türünün meyveleri anlaşılır; Türkiye florasında bulunan tür, alttür ve tür melezlerinin sayısı kırkı geçer, tümüne de kuşburnu denilir. Rosa rugosa, Türkiye’ye ait bir tür değildir; Avrupa kaynaklıdır; çiçeklenme dönemi uzun, iklim istekleri fazladır. Çiçeklerinin tozlaşabilmesi için hava neminin yüksek olması gereklidir. Örneğin Orta Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde açan çiçeklerin büyük kısmı meyve oluşturur; Karadeniz’den aşağılara inildikçe havanın nispi nemi düşer, meyveye dönüşen çiçek sayısı azalır; Orta Anadolu’da (Eskişehir-Erzincan arası) Haziran ayı yağışlı geçerse yalnızca ilk açan birkaç çiçek meyve tutar; iklime aşırı bağımlılığından dolayı güvenilir bir meyve üretici tür değildir; meyvelerinde kuru madde düşük, su fazladır; kuru maddenin düşüklüğü meyve içeriğindeki C vitamini ve başta fosfor olmak üzere tüm minerallerin düşük olmasına nedendir.
Bizim elimizdeki kuşburnu Rosa canina türü; seçilmiş bitkilerden üretildi; meyve uzun-silindirik; meyve eti kalın, çekirdek sayısı az; bitkide meyveler dışa dönük oluşmakta; meyve rengi ve olgunlaşması birörnek; 1 600 m ve daha yüksek rakımlardan toplanan tohumlardan üretildiği için Türkiye’nin her yerinde verim verir, yaşar. Kök boğazından sürgün verir. Çalısı büyük olmaz.
Bizim elimizde Rosa multiflora türü de var; klasik olarak gül anacı olarak kullanılan bir tür; kök boğazından sürgün vermediği için üstüne kuşburnu aşısı da yapılabilir; kaliteli meyve üretimi için bu yöntem daha uygundur; çalılaşma eğilimi ortadan kalkar; tesis, klasik meyve bahçesine daha çok benzer, idaresi-bakımı kolaydır. Şu anda elimde 5 bin adet Rosa canina + 5 bin adet Rosa multiflora var. Mayıs ayı sonunda 40,50 bin aset fidem olacak. İsteyen herkese gönderilir.
17.04.2011
Mustafa ÇAM
Sivrialan Köyü
Şarkışla/SİVAS
Tel: 0346 597 41 46
Cep: 0532 558 30 26
mustafacam959@gmail.com