Yazarlar, şairler senin iç sesin…
Öyle değil mi?
Okuduğun bir şiirde, belki de bir hikâyede kendini bulmadın mı? Buldun öyle değil mi?
Her okuduğunda derin bir oh çektin, belki hikâyenin kahramanı sensindir kim bilir… Öyle değil mi? Kim bilir belki de yazan kişiye teşekkür ettin içten içe; “Hislerime tercüman olmuş” dedin ve uzaklara daldın…
Belki ben de senin iç sesininim; Yapmak isteyip yapamadığını, anlatmak isteyip anlatamadıklarını, çekingenliklerini, kim ne derlerse aldırmadan kaleme alıp yazıyorum. Okuduklarınıza bakarak “Eser Hanım sizi üzen mi oldu?” demeyin. Beni kimse üzemez. Ben senin yaşadıkların veya yaşayabileceklerinin tercümanı oluyorum.
Öyle hissederek oku olur mu? Okuduğunuzu yazıyı yazana mal ederek okumayın.
Kahvenin, çayın keyfi sevdiğin, sevdiklerin yanındaysa güzeldir.
“Hadi gel özledim sensiz tadı olmuyor” diyenlerle güzeldir. Ben de kendime çay söyledim, sevenlerimle birlikte içiyorum. Şimdi sen de kendine bir çay söyle; “Afiyet olsun’”
Sevgiyle kalın, Eser Ürküt