“Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.” Mustafa Kemal Atatürk
🔊 Bu yazıyı sesli dinle
Merhaba kıymetli dostlarım, geçtiğimiz aylarda Anneler Günü ve milletimizin diriliş, yükseliş günü Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamanın gururuyla sizleri selamlıyorum. Aziz analarımızın kucağından itibaren milletimizin ilelebet var olması aşkıyla bir kez daha ayağa kalktığımız topraklarımızda milletimizi ve devletimizi diri tutma ödevimizi hatırlatırken bir tarihçi olarak dünden bugüne de bir Vatandaşlık muhasebesi yapılması gerektiğini de hatırlatmak istiyorum.

Türk milletinin diriliş günü 19 Mayıstan itibaren gelin Milletimizin Adalet yürüyüşünün noktalanacağı zira yüreğinin de ayağa kalktığı 9 Temmuz (adalet yürüyüşü) muhasebesini birlikte yapalım ve En önemli soruyla başlayalım buna.

Adalet ve Demokrasi bizim için neden kıymetli?

Milletimizin tüm onur ve asaletiyle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcıdır 19 Mayıs.

19 Mayıs, sadece Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı değil, yeni Türk devletinin de çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini almasının adıdır.

19 Mayıs, gençlik; gençlik gelecek demektir. Türk genci, Türk İstiklali ve Türk Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçisi, bugün ve yarınların tek ve en büyük güvencesidir.

“Sizler, Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar.” diyor Atatürk.

Sevgili gençler,

“Siz Türk’e istiklâl aşkını veren, Kara Fatmaların, Nene Hatunların, Yalnız Efelerin; Siz, Ya istiklal ya ölüm diyen: Antepli Şahinlerin, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin, Seyit Onbaşıların; Siz tarihi tarih yapan Aziz Türk milletinin soyundansınız.”

Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuz olmalıdır.

Sevgili gençler,

Temeli 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan Milli Egemenlik ilkesi ile, birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanmış, çarenin ancak millette olduğu tescillenmiştir.

Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız olan Milli İradenin yaşatılması için hepimize ve özellikle de Atatürk’ün 19 Mayıs’ı armağan ettiği siz gençlere büyük görevler düşmektedir.

Unutmayınız ki, sizler: Atatürk’ün eserlerinin temel taşısınız.

Unutmayınız ki, her 19 Mayıs’ta, Samsun’dan, elden ele Ankara’ya koşturulan bayrağımız, rengini, siz asil Türk evladının damarlarındaki asil kandan almaktadır.

Unutmayınız ki, “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”

Sözde değil, özde duygularla başta rahmetli Tarih Öğretmenim ve Babam Ali Rıza Çelik’e, Milleti ve Devleti için iyi bir birey olmam için var gücüyle mücadele etmiş Annem Hatun Çelik’e saygı ve hürmetlerimi iletirken Atamızın ışığında yürüyerek Adaleti ve Demokrasiyi yarınlarımıza taşıyayarak ve gençlerimizi de bu bilinçle yetiştireceğime And İçiyorum.

Hüseyin Bora Çelik, Tarih Öğretmeni