Tüm dünyada engelli insanların sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek amacı ile Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında almış olduğu karar sonrası 3 Aralık günü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak belirlendi. Bu önemli gün, engelli insanları anlayabilmek açısından oldukça büyük öneme sahiptir. Çünkü gündelik hayatta karşılaştıkları sorunlar sadece engellilerin değil, hepimizin sorunudur.
Bugün gerek sosyal yaşamda gerekse iş yaşamında kendilerine çok zor yer bulan ve yaşamın birçok alanında çeşitli “engeller” ile karşılaşan engelli insanlarımızı farkına varmak ve onlarla birlikte yaşadığımızı unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam iyi olma hali olarak tanımlanan sağlığın korunması ve geliştirilmesi için, asıl engellerin bedenlerde değil, düşünce yapılarında olduğunu bir kez daha yinelemek isterim.
3 Aralık’ın Dünya Engelliler Günü olarak kutlanması elbette ki, çok önemli, ancak engelli vatandaşlarımızı sadece yılda bir gün hatırlamak ve sonrasında unutmak doğru bir yaklaşım değildir. Engelli vatandaşlarımız için, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamu otoritelerince alınacak önlemlerin, tedbirlerin ve yapılacak organizasyonların, sivil toplum örgütlerini de içine alacak biçimde daha da yaygınlaştırılmasını ve somut adımların atılmasını, talep ediyorum.
Türkiye’de nüfusun yüzde 12,29’u yani 8,5 milyon kişi engelli. Erkeklerde bu oran 11,10, kadınlarda yüzde 13,45. Sizlere Soruyorum; Siz hiç tekerlikli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi? Siz hiç gözlerinizi bağlayıp annenizi görmeyi denediniz mi? Siz hiç kollarınızı bağlayıp birinin size yemek yedirmesini, su içirmesini beklediniz mi? Siz hiç konuşmayıp şarkılar söylemek istediniz mi?
Bu vesileyle tüm “engellerin” aşılması ve eşit yaşam hakkı sunulması noktasında daha duyarlı olunması için herkesi birlikte hareket etmeye çağırıyor, engellerin ortadan kalktığı bir dünyada yaşama inancımızı tüm kamuoyu ile paylaşıyorum. Devletimizin ilgili birimlerine ve sivil toplum kuruluşlarına saygıyla duyurulur. Sevgiyle kalın, Eser Ürküt.
- Bu yazı ayrıca HÜRRİYET‘te de yayımlanmıştır..