Sizlere eğer müsade ederseniz dilimin döndüğü ve de okuduğum kitaplardan öğrendiğim kadarıyla mezheplerden bahsetmek istiyorum. Zuhraf Suresi ayet 32 der ki, “biz dünya hayatını onların maişetleri aralarında taksim ettik, bazıları tarafından istihdam olunsun diye, bazını bazı üzerine derecelerle yükselttik bütün bu netiçelerin elde edilmesi ancak güzel ahlakla mümkündür”. Peygamber efendimiz, “din güzel ahlaktır” diye buyurmuşlardır.
Mezhepler meselesine gelince,
Ey Allah’ın güzel kulu peygamber efendimiz bu hususta bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır. “Tefrika sokan bizden değildir”. Ve bir diğer hadis-i şerifte der ki, bana ne oldu ki, sizi fırka fırka (tefrikaya düşmüş) görüyorum. Eğer bu mevzu canını sıkıyorsa, şu ifadeyi kullan; De ki, ben mezheb-i Muhammedindenim de, ey Alah’ın kulu mezhep kavgasına düşüp fırkacı olma.
Şunu iyi bilin ki, sen Caferi olmadan Alevi olamazsın, Alevi olmadan Ali’yi bulamazsın, Ali’yi bulmadan, Muhammedi olamazsın, Muhammedi bulmadan da Allah’a varamazsın, çünkü Allah olmasaydı Muhammed olmazdı. Muhammed olmasaydı, Ali olmazdı, öyle ise Hz. Peygamber efendimizin hocası Cenab-ı Allah’tır. Hazreti Muhammet de hazreti Ali efendimizin hocasıdır.
Gerçek usul erkan adab işte budur. Cenab-ı hak Bakara Suresi 269 ayetinde der ki, “Allah dilediğine hikmeti ihsan eder, kendisine hikmet verilen kimseye büyük hayırlar verilmiş demektir. Bunu ancak akıl erbabı anlar ve idrak eder” diye buyurmaktadır. Bu durumda mezhep ve de tarikatların sadece bazı kişilerin kullar arasına tefrika sokarak kendi menfaatı doğrultusunda kullanmak isteğinden kaynaklanmış olduğunu görmekteyiz (burada bazı tarikatları tenzi ederim).
Bu durumda ben şahsen bu konuların açıldığı her ortamda “Mezhebim hazreti peygamber efendimizin mezhebidir” dediğimde bazı arkadaşlar ve de hocalar şaşırarak “O ne demek öyle tövbe haşa de” derler ben ise onlara aynen şunları söylerim; “Peygamber efendimiz zamanında mezhepler var mıydı? Dört halife zamanında mezhepler var mıydı?” derim.
Mezhepler ne zaman çıktı dediğimde ise Kerbeladan sonra insanların hassasiyetinden faydalanmak isteyen bazı şahsi menfaatı ön planda tutan şahıslar tarafından çıkarılmış. Bu gün ise bu menfaat kavgaları devam etmektedir. Ne mutlu ki, şahsım olarak Mezheb-i Muhammedindenim.
Amin diyerek yazıma son verirken hepinizi saygi ve sevgiyle selamlarım, bir kusurum olduysa affola. Her gün daha iyiye, sağlığa, mutluluğa ve de huzura. Mahmut Taylan Tüfek.