Bugün 12 mayıs dünya hemşireler günü. Hemşirelik başlangıçta hastabakıcılık ve tabip yardımcılığı olarak karşımıza çıksa da bu günkü anlamda meslek olarak yerini alması çok uzun yıllar almıştır. Önceleri iyi bir iş veya meslek olarak görülmeyen bu alan bilimde ve tıp alanındaki büyük gelişmeler kendilerine ne kadar ihtiyacımız olduğu gerçeğini ortaya koymuştur.
Bu gün gururla yapılacak kutsal mesleklerimiz arasındadır. Onların eksikliği ancak yokluklarında anlaşılır. Ülkemizin dört bir köşesinde görev alarak topluma ve insanlığa ne kadar katkıda bulundukları gözlerden kaçmamaktadır. Sadece bayanlara mahsus bir meslek gibi ortaya çıkmışsa da bugün baylar da bu alanda önemli hizmetler sunmaktadırlar.
Biraz da Hemşireliğin bu günkü anlamda meslek haline nasıl dönüştüğü ve ilk Türk hemşiremiz hakkında kısa bilgi vererek devam edeyim;
Gevher Nesibe, ilk Türk hemşiredir
Gevher Nesibe Sultan, Selçuklu Hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızıdır. 1204 yılında verem hastalığına yakalanarak Kayseri’de vefat etmiştir. Gevher Nesibe Medresesi, Gevher Nesibe Şifahiyesi Kayseri Daruşşifası, Şifa-hatun Medresesi, Kayseri Maristanı, Darüş-şifa Medresesi, Çifte Medrese, Çifteler, Gıyasiye, Kayseri Tıbbiyesi gibi türlü adlarla anılmaktadır.
Vasiyeti üzerine ağabeyi Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1204-1206 yılları arasında Kayseri’de inşa ettirilmiş ünlü Darüşşifa Gevher Nesibe Hatun’un adı ile anılmaktadır. Darüşşifa’da ayrıca Gevher Nesibe’nin türbesi bulunmaktadır. Anadolu’nun İslam dönemine ait en eski hastahanesi olan bu muhteşem bina günümüzde Tıp Tarihi Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Darüşşifa binasının bitişiğindeki 1206-1210 yılları arasında inşa ettirilmiş tıp medresesinin de yine Gevher Nesibe Hatun’un vasiyeti olması, kesin kaynaklarla doğrulanamamakla birlikte, çok güçlü bir olasılıktır. Bu medrese dünyanın ilk tıp medresesidir. Külliye ayrıca aynı muhitte yer alan Gevher Nesibe Camii’ni de içermektedir. Külliyenin bulunduğu Kayseri semti de Gevher Nesibe adı ile anılmaktadır. Ayrıca Erciyes Üniversitesi Hastanesi‘ne onuruna Gevher Nesibe Hastanesi adı verilmiştir.
Florence Nightingale, modern hemşireliğin kurucusudur
İngiliz hemşire Florence Nightingale (12 Mayıs 1820, Floransa – 13 Ağustos 1910, Floransa), daha küçük yaşlarda hastahanelerde hastalara yeterince ilgi gösterilmediğini düşünür ve bunu düzeltmek için hastabakıcı olmak ister. Ailesi Nightingale’e izin vermez. Hastabakıcıların hastalarla birlikte pis işler yaptıklarını söyler ve karşı çıkar.
O dönemlerde hastabakıcılık hiçbir işi olmayan kızların yaptığı pis bir iştir. Ailesine ne kadar baskı yapsa da kabul ettiremez ve ailesinden ayrılarak hastabakıcı olur. Hastabakıcılığın kötü adını silmek ve bunu meslek haline getirmek ister. Bunu ülkenin bakanlarına kadar iletir fakat izin alamaz.
1854 yılında Üsküdar’daki Selimiye Kışlası’nda, Kırım Savaşı sırasında yaralanan İngiliz askerlerinin tedavi ve bakımını yapmıştır. Ayrıca İtalyanca, Fransızca ve İngilizce öğrenmiştir. Savaşın zor koşullarında, gece gündüz demeden yaralılara baktığı için askerler ona The Lady with the Lamp yani Lambalı Kadın adını vermiştir.
Savaştan sonra da bekar kalıp Londra’da hemşirelik okulu açmıştır. 1907 yılında Liyakat Nişanı alan ilk kadın olmuştur. 1910 yılında ölmüştür. 1961 yılında, Türkiye’de, açılan ikinci Yüksek Hemşirelik Okulu’na onun adı verilmiştir. Böylece dünya üzerinde ismini altın harflerle yazdıran ilk hemşire olmuştur. Doğum günü olan 12 Mayıs, tüm dünyada hemşireler günü olarak kabul edilmiştir.
Cumhuriyet Dönemi’nde açılan ilk hemşire okulu, Kızılay Hemşire Okulu’dur (1925). Üniversite düzeyinde ilk hemşirelik yüksekokulu 1955 yılında Ege Üniversitesinde açılmıştır. Bunu 1961 yılında Ankara’da Hacettepe, İstanbul’da Florance Nighingale Hemşirelik Yüksekokulları izlemiştir. 1982 yılında Atatürk ve Cumhuriyet Üniversiteleri Hemşirelik Yüksekokulları açılmıştır. 1985 yılında “Muvazzaf Askeri Yüksek Hemşire” yetiştirmek üzere Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hemşirelik Yüksekokulu açılmıştır.
Her mesleğin sorunları olduğu kadar hemşirelik mesleğinin de iyileştirilecek konuları mevcuttur. Böyle önemli dünlerde “hayırlı olsun, tebrik ederim, kutlu olsun” gibi sözlerde geçiştirmek yerine yetkili organların bir araya gelip proje üreterek hem sorunlar daha akılcı giderilmiş olur hem de bu meslek daha da cazip hale getirilebilir diye düşünüyorum.
Büyük bir özveri ile çalışan tüm hemşirelerimizin günü kutlu olsun. Eser Ürküt.