Bugün Ulu Önder ATATÜRK’ ün Bandırma Gemisi’yle gidip Samsun’ a ayak bastığı ve Türk Ulusu’nun özgürlük günlerine adım attığı anlamlı özel bir gündür.
Sabahleyin Bodrum Belediyesi’nin anonsu ile uyandım. Bodrum Limanı’na üç adet, Donanma Komutanlığına ait 2 harp ve 1 ikmal gemisinin geldiğini, 19 – 20 Mayıs günleri, saat 16.00 – 18.00 arasında herkesin gemileri ziyaret edebileceğini duyurdular. Hemen hazırlanıp limana gittim. Türk yapımı olan 2 harp gemisi ve yakıt ikmal tankerini gezmeye başladım. Gelenleri, tertemiz giyinmiş güler yüzlü gemi personeli karşılıyordu.
Bir görevli de kendi gemisi hakkında bilgiler veriyor ve sorularımızı yanıtlıyordu. Gemilerin adları; İMBAT, ZIPKIN ve TAŞ KIZAK’tı. Her taraf pırıl pırıl, renk renk bayraklarla süslenmişti. Kaptan köşkü, kamaralar, oturma alanları, yemekhaneleri, geçtiğimiz koridorlar her santimi bir gereksinimi karşılamak amacıyla değerlendirilmişti. O alanlarda yaşamak, uzun süren görevler sırasında çok dikkatli olmayı gerektiriyordur diye düşündüm. Özellikle kilolara özen göstermek lazım; çünkü ranzalar, oturacak yerler, evimizde yaşadığımız alanlara hiç benzemiyordu. Hepsi belli ölçülerde yapılmışlardı.
Koridorları geçerken duvarları süsleyen plaketler dikkatimi çekti. Her biri çeşitli ülkelerin harp gemilerinden verilmiş, dostluk plaketleri imiş. Ayrıca bir bölümde asılı duran panoya sarı ufak plakalar çakılmıştı. Üzerlerinde çeşitli tarihlerde gidilen tatbikatlarda İmbat Gemisinin aldığı birinciliklerin tarihleri ve nerelerde kazandıkları yazıyordu. Bizi gezdiren görevliye (her zaman ilgimi çekmiştir) güvertede dalgalanan renk renk bayrakların bir anlamı olup olmadığını sordum. Meğer hepsinin ayrı bir anlamı varmış.
Örneğin düz kırmızı bayrak yakıt ikmali var demekmiş. O gün gemide yapılan işlemleri (gerektiğinde) belirtmek için ilgili bayrak dalgalanırmış. Özel günlerde ise (bayram v.b) hepsi asılır ve güverteleri süslermiş. İskele – sancak gezerken, aklıma yıllar öncesi Kadıköy – Fenerbahçe stadında yapılan 19 Mayıs gösterileri geldi. O gün bizler için çok önemliydi. Okul olarak gösterilere katılırdık. Hazırlıklar, aylar öncesinden başlardı. Provalara gidilir, giysilerimiz ütülenir, sabahın erken saatlerinden kalkıp okula giderdik. Oradan da Bayrağımız önde sıraya girer, marşlarla yürüyerek stada ulaşırdık.
Kuleli Askeri Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nun talebeleri gösteri yerine geldiklerinde seyirciler ayakta alkışlar, kızlar heyecan içinde onları izlerdi. İçlerinde hepimizin beğendiği birileri vardı. O zamanlar gençtik tabii. Kız ve erkek liseleri, bayraklarla, çemberlerle güzel bir müzik eşliğinde hareketler yapardık. Ama gösteri sırası iki askeri okula gelince bütün stat coşardı. O günleri yaşamış biri olarak büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Bu gün gençlerimizi kısıtlayan, kutlanması gereken Ulusal Bayramlara getirilen sınırlandırılmaları ve birlikte neşe ve coşkuyla yapmamız gereken aktivitelere engel olan düşünceleri kınıyorum. Sevgimizi, saygımızı, inancımızı bizlerden çalıyorlar diye düşünüyorum.
Bodrum Limanındaki gemileri dolaşmış, bilgiler almış ve ziyaretimizi bitirmiştik. Barış dolu günlerde yaşamak, bütün Ordu Mensuplarımıza ve 19 Mayıs gibi önemli bir günde Bodrum’ u ziyaret eden denizcilerimize ve bize gemileri gezme olanağı tanıyan Donanma Komutanlığı’na sonsuz teşekkürler..
19 mayıs’ ı bize armağan eden ATATÜRK gibi bir liderin dünyaya bir daha gelmeyeceğine inanıyorum. Onu saygıyla, sevgiyle, hayranlıkla ve bağlılıkla anıyorum. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE..
Her gününüz dünden daha iyi olsun.. ZEREN DAĞDEVİREN.
Açıklama: Yazımda gemi ziyaretimle ilgili bölümü , 19.Mayıs.2011’de yazdığım notlarımdan derledim.
19 Mayıs 2015
#1
BU GÜZEL YAZILARINIZ İCİN TEŞEKKÜR EDER SAYGILARIMI SUNARIM