İsmail Utku ile Bodrum sahilinde her gün yaptığım bir yürüyüş molasında, eski Hadi Gari Gece Kulübü’nün yerine açılan, Bodrum Belediyesi’nin Trafo adını verdiği Kültür ve Sanat Evi’nde tanıştım. O gün niyetim Bodrum Kalesi’nin, Kumbahçe sahiline bakan ve güzel bir manzarası olan bu yerde oturmak ve bir kahve içmekti. Etrafa bakınırken salonda bir resim sergisi olduğunu gördüm ve içeri girip gezmeye başladım.
Genç bir bey yanıma gelerek; “Sergime hoş geldiniz, ben İsmail Utku”, dedi.
Bir süre sohbet ettikten sonra önemli bir işim olduğundan gitmem gerektiğini, tekrar geleceğimi söyleyerek oradan ayrıldım.
Resimler çok ilgimi çekmişti. Hepsinin bir öyküsü vardır diye düşündüm. İki gün sonra ziyaretine gittim. Resimleri hakkında sorularımı cevapladı, öykülerini anlattı. Biraz da hayatı hakkında bilgi vermesini rica ettim.
Yozgat’ın Sarıkaya ilçesi Baraklı köyünde, 17 Mart 1974 yılında dünyaya geldiğini, ilkokulu köyünde okuduğunu, o yıllarda resme ilgi duymaya başladığını, ortam ve koşullar nedeniyle resim yapacak malzemesi olmadığından yapamadığını anlattı. Ortaokula gitmeye başladığında, onun gibi resme ilgi duyan bir arkadaşıyla birlikte tekrar resim yapmaya başlamış; Arkadaşının başka bir şehre gitmesi ve bütün resim malzemelerini ona hediye etmesiyle, “en büyük tutkum” dediği resme başlaması hayatını değiştirmiş.
Durmadan resim yapıyor ama eğitimine de devam ediyormuş. Bursa Polis Okulu’ndan mezun olduktan sonra, polislik görevini çeşitli illerde sürdürmüş. Gittiği her şehir onun tuvalinde renk bulmuş, bir öykü olmuş. Polis Teşkilatı’nda geçirdiği on yedi yılın son dört yılını Bodrum Trafik Büro Amirliği’nde sürdürmektedir.
“Nereye gidersem gideyim, resimle ilgili malzemelerim hep yanımdadır; notlar alırım, fotoğraflar çekerim. Boş zamanlarımda resim sehpamı, tuvalimi yanıma alıp saatlerce çalışırım” diyen İsmail Utku’nun resimlerinde, Türkiye’nin birçok yerinde görev yaptığı için, yöresel giysiler, doğa, hayvanlar, insan figürleri yer alır; Sanki bir Türkiye turu yaparsınız.
2007 yılından itibaren kişisel ve karma sergiler açan İsmail Utku, her yıl Polis Haftası kutlamaları süresinde sergi açıyor ve teşkilatına katkıda bulunuyor. Bodrum’da açtığı kişisel sergilerinin bazıları da bir kuruluşa yardım amaçlı oluyor. Örneğin 2013 yılında Bodrum Osmanlı Tersanesi’nde, engelli çocuklar yararına açtığı ve çok önem verdiği bir sergisinde yalnızca iki tablosu satın alınmış. Bunun kendisini çok üzdüğünü söylerken gözlerinde beliren hüznü görebiliyordum.
Yine bir Polis Haftası kutlamasında, Bodrum Kalesi’nin resim galerisinde açtığı sergisinde, teşkilatın kutlaması olması sebebiyle iki bayan polisin de görevli olarak bulunması uygun görülmüş. Görevlendirilen bayan polis memurları onu tanımıyormuş. Galerinin dışına sergi ile ilgili afişleri asarken, iki bayan polisin, “Bizim ne işimiz var, kim bu İsmail Utku, bütün gün burada mı olacağız?” gibi konuşmalarını duymuş ama renk vermemiş. Daha sonra kendisini tanıtmış. Bu serginin Polis Teşkilatı Haftası’nın bir etkinliği olduğunu anlatmış ve “Siz teşkilatımızı tanıtacaksınız, ben de resimlerle ilgili bilgiler vereceğim” demiş.
Polislik mesleği ile ilgili çok ilginç olaylar yaşadığını tahmin etmeme rağmen, ona bu konuyla ilgili bir şey soramadım. Ben o gün Ressam İsmail Utku’yu ziyaret etmiştim. Ama itiraf ediyorum ki, Bodrum’da, özellikle de yaz aylarında çok şey görmüş ve yaşamıştır. İçimden “Acaba çok ceza yazmış mıdır,” diye merak ettim. Neyse ki, ben araba kullanmayı, ehliyetim olmasına rağmen hiç sevmedim.
Düşündüm de, bir tarafta mesleği gereği yasalara, kurallara uyması gereken, hatta mecbur olan bir kişi, diğer tarafta özgür, kuralsız, yaratıcı bir kişi… Demek hiçbir şey imkânsız değil. Her şeyi zamanında ve yerinde yaparsanız neden olmasın?
İsmail Utku’ya, başka bir resim sergisinde buluşmak üzere, başarılar dileyerek ayrıldım.
Her gününüz dünden daha iyi olsun. Zeren DAĞDEVİREN.