2014 yılına veda ederken, bizleri üzen, mutlu eden olayları ayrıntılı olarak yazmam, satırlara sığdırmam olanaksız gibi geldi bana. Yine de bir iki cümle ile hatırlatmak istedim; Ölümleriyle bizleri üzen değerleri, görevi başında şehit olan asker ve polislerimiz, Soma’da ve diğer beldelerimizde kaybettiğimiz madenciler, bilim adamları, sanatçılar, basın mensupları ve niceleri…
Hastalanıp bizi endişelendiren, tanıdık, tanımadık tüm şifa bekleyen insanlar.. Evlenenler, doğanlar, mutluluklarını paylaştıklarımız.. Dünyada yaşanan doğal afetler, savaşlar ve bir çok üzücü olaylar.. Bütün bu yaşananları düşünürsek, bizi mutlu edecek en ufak bir nedenin, ne kadar önemli olduğunu anlarız, ya da anlamalıyız.
Her yıl eski yıla güle güle derken, yeni yıla ümit, neşe ve beklentilerle gireriz. Dilerim herkesin ümitleri, beklentileri gerçek olsun. Ben de 2014 yılına veda ederken 2014 yılında ağustos ayında kaybettiğim sevgili dostum Yalçın Otağı anmadan yapamadım.
Eşi Lale Belkıs’la 40 yılı aşan bir beraberlik, geçen bu uzun süreçte sevgi, neşe, hüzün, dostluk, yokluk, varlık, hepsi birlikte paylaşılmış ve bir gün gözlerinin içine baka baka “sanki özür diler gibi” Lale Belkıs’ına veda etmişti Yalçın Otağ.
Türkiye’nin en önemli komedyenlerinden biri olan Yalçın Otağ, 65, 70 ve 80’li yılların unutulmaz güldürü ustasıydı. Özellikle Sn Süleyman Demirel tiplemeleriyle, çaldığı bağlama, ud, akerdeon, piyano gibi enstrüman, yazdığı parodiler ve bestelerle unutamadığım bir ustaydı.
Tiyatro, müzikal, dizi ve filmlerde rol almış bir sanatçıydı. Son yıllarda yakalandığı hastalık onu çok üzmüştü. Karaciğer yetmezliği nedeniyle Marmaris’te tedavi gördüğü hastanede vefat eden *Yalçın Otağı’nın naaşı Datça’da defnedildi. Eşi Lale Belkıs’ın ilgisi ona moral kaynağı olsa da, yenemediler o acımasız illeti, çıkaramadılar hayatlarından.
Altı, yedi yıl önce kaleme aldığı, “Hey gidi günler hey” adını verdiği kitabında anılarını yazmıştı. Ben de “hey gidi koca çınar hey”, mekanın cennet olsun, ruhun huzur bulsun diyerek veda ediyorum ona.
Her gününüz dünden daha iyi olsun. Zeren Dağdeviren.
- Bu yazı ayrıca HÜRRİYET‘te de yayımlanmıştır..
* Yalçın Otağ, 23 Mart 1936 ve 15 Ağustos 2014 tarihleri arasında yaşadı. 1980’li yılların başında Şan Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Tiyatrokare ile tiyatro sahnesine adım atmıştı. Ercan Bostancıoğlu ile birlikte, “Ateş Böcekleri” adını verdikleri grupta yer aldı. Zeki Müren, Bülent Ersoy, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Neşe Karaböcek, Gülden Karaböcek, Emel Sayın gibi assolistlerle birlikte çalışmıştı.
30 Aralık 2014
#1
Eline sağlık anne
02 Ocak 2015
#2
Çok güzel olmuş. Gerçekten yitirdiklerimizi hatırlamak ve hatıralarına bir gülümseme göndermek güzel olmuş.