Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu gündeme bomba gibi oturdu. Adı geçenlerin içerisinde çok önemli isimler de var. İktidar şok olmuş vaziyette. İlk gelen açıklamalara bakılırsa bu da dış güçlerin işi imiş, hem de uluslar arası kaynaklı. Zaten ne zaman kötü bir şey olsa verilen cevap “dış güçlerin parmağı var”. Peki senin parmağın yok mu? Koy bir tarafına..
Önemli olan dış güç falan değil. Ortada suç var mı, yok mu? Sen ona bak. Adama hırsızsın diyorlar, o da yine dış güçler diyor. Hırsızlık suç mu? Evet. Öyleyse dış gücün ne önemi var? Bu durum senin suçunu ortadan kaldırmaz. Yapılanlar partiyi ve iktidarı yıpratmak içinmiş! Kargalar bile güler..
Düne kadar o uluslararası güçle kol kola idiniz, İcazet alırdınız. Nerede anlaşamadınız da böyle çatlak oluştu? Anlaşıldı pastayı paylaşamıyorsunuz. Öyleyse yazı tura atın. Pardon ikiniz de yazı derseniz olmaz. Çünkü turayı sevmiyorsunuz. Tura yüzünde yüce Mustafa Kemal Atatürk var.
Temiz toplum, temiz yönetim sloganları ile meydanlardasınız. Ne oldu, birden mi kirlendiniz? Dün temizdiniz de bu gün mü çamur atıldı? Atılan çamurları nasıl temizleyeceğinizi iyi bilirsiniz. Ani bir kadro ve görev yeri değişikliği yaparsınız, kendi kafanıza uygun kişileri oralara getirirsiniz, sistemi kilitlersiniz, olur biter. Demek ki, her köşe başını tutamamışsınız.
“Hırsızlık babadan oğula geçer, oğuldan babaya değil” demiştin önceleri. “Ben boşuna üç çocuk demiyorum, bunun bir manası var” demenden belliydi. Üç bakan çocuğuna şimdi ne olacak? Üç çocuk yapın derken anlamalıydık. Üçün kerameti vardır derler. Gerçi iyi çocuklardı ama dikkat edin üçün biri size düşmesin! Şu gemicilere ne oldu acaba?
Yapılan operasyonun ucu kimlere dokunacak merak ediyorum. Toplum, basın o kadar sindirilmişti ki, askeri yönetimlerde bile bu sindirme olmamıştı. Bazı kesimler, sanatçılar, iş adamları yalaka, şakşakçı olmuş, robotlaşmış, mutlak itaat eder hale gelmişti. Bu şakşakçılar, iki yüzlüler, diğer insanların suratına nasıl bakacaklar? “Böyle olmaya mecburduk” demeyin, yoksa daha da gözden düşersiniz. Bu toplumu hafife almayın, hata edersiniz.
Uyanın üzerine ölü toprağı serpilmiş vatandaşlarım. Dizilerle, suni gündemlerle düşünme yetinizi ortadan kaldırtmayın. Bir bakın etrafınıza neler oluyor? Gerçekleri gözler önüne serebilecek basın da pek kalmadı. Medya patronları toplumu yanlış bilgilendirmeyi bıraksınlar, gerçekleri çarpıtmasınlar.
Sevgili okuyucularım, hep beraber izlemeye devam edelim. Bilindik senaryo ama oyuncuları bu sefer farklı. Ben bu filmin sonunu biliyorum ama söylemem, heyecanı kaçar. Sevgiyle kalın. Eser Ürküt.