Sivas’ın Kangal ilçesinde yaşamasından dolayı “Kangal Balığı” adıyla da bilinen doktor balığın latince adı Garra Rufa’dır. Doktor balığın cilt üzerinde bulunan ölü ve rahatsızlığı bulunan deriyi besin olarak kullandığını, ilk olarak, doğal yaşam alanı çevresindeki Kangal halkı tarafından fark edilmiştir. Dişleri bulunmayan doktor balıklar, ağızlarında bulunan enzimler sayesinde, acı veya rahatsızlık vermemesinin yanında rahatlatıcı etkiye de sahiplerdir.
Doktor balık sistemiyle, yaşamlarını sürdürebilmek için, hassas su değerlerine ihtiyaç duyan bu canlılardan her türlü açık ve kapalı ortamda faydalanılabilmektedir. Kullanılan sistemdeki su, sürekli olarak sirkülasyon halinde tutularak ve son derece etkili ultraviyole filtreleme sisteminden geçirilerek bakterilere ve bulaşıcı hastalıklara karşı önlem alınırken, doktor balıkların da yaşamlarını sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları ortamı sağlamaktadır.
Boyutları 3 cm’den 8 cm’ye kadar değişen ve dişleri olmayan bu balıklar el, ayak ve tüm vücudunuzdaki ölü derileri temizleyerek bakım yapacak, hem de masaj yaparak rahatlamanızı sağlayacaktır.
Küçük dokunuşlarıyla inanılmaz bir masaj etkisi yapan doktor balıklar el ve ayaktaki ölü derileri yiyor ve kan dolaşımını hızlandırıyor. Aynı zamanda ağızlarından salgıladıkları ditranol adlı maddenin yara kapatıcı özelliği de vardır.
Dişleri olmayan doktor balıkları, ağızları vasıtası ile hücre kemirme esnasında tüm sinir sistemini harekete geçiren minik etkin darbeler sağlamaktadır. Yüzlerce balığın birlikte verdiği masaj etkisi balıkların vazgeçilmez masaj uzmanları olarak kabul görmelerini temin etmiştir.
Sivas Balık Kaplıca’nın bulunduğu bölge 1917 yılına kadar sazlıkmış. Ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen iyileşmesiyle, yöre halkının ilgisini çekmiş. Balıkların yaşadığı bu sıcak derenin suyu kullanılarak ilkel havuzlar açılmış. 1960’lı yıllarda Sivas İl Özel İdaresi’ne geçen kaplıcaya, dönemin şartlarına uygun tesisler yapılmış. 1983 yılında bir gazetecinin, havuzlara giren bir sedef hastasıyla yaptığı röportaj, kaplıcanın ününü dünyaya yaymış.
Sedef, egzama, mantar ve çeşitli cilt hastalarının şifa bulmaları, bilimsel araştırmalara neden olmuş ve zaman içerisinde balıkların faydası bilimsel çevrelerce de kabul edilmiştir. 2001 yılının haziran ayında, Sivas Valiliği, Cumhuriyet Üniversitesi ve Balıklı Kaplıca İşletmesi’nin birlikte düzenlediği “Kangal Balıklı Kaplıcası ve Psoriasis (Sedef) tedavisi” konulu sempozyumda balıkların sedef tedavisine etkileri bilimsel sunumlarla tespit edilmiştir.
Liverpool Alder Hey Çocuk Hastanesi Dermatoloğu Dr. Tim Clayton’ın tedavinin güvenli olduğunu ifade etmesi sonrasında balıkların diğer İngiliz doktorları tarafından da tavsiye edilmesi, her 100 kişiden ikisinde sedef hastalığı görülen İngiltere’nin yoğun ilgisini ülkemize çevirmiştir.
Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Bölüm Başkanlığı yapmakta olan Prof.Dr. Sedat Özçelik balıklar hakkında 20 yıldır çalışmalarına devam ediyor.