Bugün, Bereket denilince, akla Halil İbrahim bereketi gelir. Bu güzel söz “her gelenin kabul edildiği sofra” anlamına gelirmiş. Çünkü Hz. İbrahim misafir olmadığı zamanlarda yemeğe oturmaz, misafir aramaya çıkarmış. Kurduğu sofralarda hiçbir şeyi eksik etmez, kimseyi boş çevirmezmiş. Halil İbrahim Sofrası deyimi bu sebeple ortaya çıkmıştır. Bu arada Barış Manço’yu da anmadan geçemeyiz. Halil İbrahim Sofrası adlı parçasıyla unutulmaz, muhteşem eser bırakmıştır.
Hikaye, misafirperverliği, paylaşmanın önemini ve kardeşliği anlatır. Büyük din ve bilim adamlarından Ulu Arif Çelebi’ye göre;
Zamanın birinde, birbirini çok seven iki kardeş varmış. Büyüğü Halil, Küçüğü ise İbrahim’dir. Halil, evli ve çocuk babası, İbrahim ise bekârmış. İki kardeşin ortak tarlaları varmış. Ne mahsul çıkarsa, ikiye pay ederlermiş. Bununla geçinip giderlermiş. Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı, ikiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil, bir teklif yapmış,
– İbrahim! Kardeşim, ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.
– Peki abi demiş İbrahim. Ve Halil gitmiş çuval getirmeye. O gidince, İbrahim düşünmüş:
– Abim evli, çocuklu, onun evine daha çok buğday lazım demiş ve kendi payından bir miktar atmış onunkine. Az sonra Halil çıkagelmiş.
– Haydi İbrahim, önce sen doldur da ambara taşı demiş.
– Peki abi.!
İbrahim, kendi payından bir çuval doldurup düşmüş yola…
O gidince, Halil düşünmüş: Demiş ki:
– Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var, ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek diye düşünerek, Kendi payından atmış onunkine birkaç kürek…
Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atmış diğerine.
Bu, böyle sürüp gitmiş…
Ama birbirlerinden habersizlermiş. Nihayet akşam olmuş. Karanlık basmış. Görmüşler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile…
Allah, bu hali çok beğenmiş.
Buğdaylarına bir bereket vermiş, bir bereket vermiş ki,
Günlerce taşımış iki kardeş, bitirememişler.
Şaşmışlar bu işe…
Aksine çoğalmış buğdayları.
Dolmuş taşmış ambarları.
İşte Halil İbrahim sofrasının bereketi budur.
Halil İbrahim Sofrası (Barış Manço)
İnsanoğlu haddin bilir kem söz söylemez iken Daha çatal bıçak kaşık icat edilmemişken Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası |
Barış der her bir yanın altın gümüş taç olsa Ağzı açık gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Barış Manço |