Geçtiğimiz günlerde, 20 ve 21.Yüzyıl Tarihçiliğine ismi altın harflerle geçmiş, gerek akademik eserleriyle gerekse yetiştirmiş olduğu talebeleriyle Bilim dünyasında TARİHİN KUTBU olarak nitelendirilen Prof. Dr. Halil İnalcık hocamızın ebediyete intikal edişinin 1. Yıldönümünde; kabri başında değerli aile fertleri, kıymetli meslektaşlarıyla ve devlet erkanıyla birlikte yad ettik.
Osmanlı Siyasi Tarihi ve Medeniyeti alanında bilhassa önemli araştırmalarda bulunan Halil hocamız aynı zamanda bir toplumbilimci kimliğiyle de tanınan biriydi. Bir asırlık ömründe geçmişten günümüze tarih ve toplumbilim alanında önemli bilgilere ulaşan, ulaştıran ve nesilleri aydınlatan hocamız son nefesine kadar araştırmalarını büyük bir titizlikle yürütmüş ve talebelerine bu hassasiyeti miras bırakmıştır.
Tarihçi Yazar Sinan Meydan’ın da işaret ettikleri gibi: “Artısı ve eksisiyle Osmanlı Tarihi yaptı, koca Osmanlı Tarihini ise Atatürk’ün okullarında yetişen Cumhuriyet’in bir tarihçisi; Halil İnalcık yazdı. Ruhu şad olsun. Yobazın iddia ettiği gibi Cumhuriyet bir gecede insanları cahil bırakıp, bizi tarihimizden koparmadı, tam tersine Cumhuriyetin yetiştirdiği Halil İnalcık gibi tarihçiler Osmanlı döneminde bilimsel açıdan kaleme alınmamış halini sergiledi. Osmanlı Tarihini araştırıp halka öğretti Halil İnalcık gibi anıt tarihçiler.” Sözlerine hak vermemek mümkün değil.
Kabri başında kıymetli görüşlerini ileten talebelerinin ve devlet adamlarının ortak noktası olan: “Arzumuz; hiçbir suretle, hassasiyetle çalışan Halil İnalcıklar bitmesin” şiarıyla son olarak gelecek nesillere örnek olacak hocamızın gelin biyografisini yakından inceleyelim;
26 Mayıs 1916’da İstanbul’da dünyaya gelen Halil İnalcık, ilköğrenimini Ankara Gazi Mektebi’nde tamamlamıştır. Lise eğitimi için Balıkesir’e giden, “Hocaların Hocası” diye bilinen, İnalcık, üniversite öğrenimine 1935 yılında başlamıştır. Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Bölümüne başlayan İnalcık, Fuat Köprülü’nün derslerini yakından takip etmiştir.
Kısa süre içerisinde Köprülü’nün dikkatini çekerek, onun takdirini kazanmıştır. Fuat Köprülü’nün kanaati ve tavsiyesi sayesinde kendi üniversitesinin kürsüsüne yardımcı olarak atanmıştır. Daha sonraki yıllarda önce doktora ardından doçent olan İnalcık, 1945 yılında çalıştığı okuldaki meslektaşı olan Işıl Hanım’la evlenmiştir.
Başarılı kariyeri kısa süre içerisinde beğeni toplayan İnalcık 1947 yılında Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçilmiştir. Bir süre Columbia Üniversitesi’nde eğitim veren İnalcık bu süre içinde yurt dışında sayısız kongreye katılmıştır. 1972 ile 1992 yılları arasında 20 yıl boyunca Amerika’da çalışmış ve yaşamıştır. Chicago gibi dünyanın en saygın üniversitelerinden bir tanesinde görev alan İnalcık, Amerika’da yeni yaşamaya başladığı süreçte İngiltere’ye giderek adını tüm dünyaya duyuran kitabını yayınlamıştır.
1993 yılı sonrasında yeniden Türkiye’ye dönen İnalcık pek çok üniversiteden fahri doktora alan ve neredeyse en çok fahri doktorası bulunan bilim insanlarından bir tanesidir. Halil İnalcık bir asıra yakın hayatı boyunca birçok ödülün sahibi olmuştur. Boğaziçi, Selçuk, Atina, Uludağ, Chicago Üniversiteleri ile, Hebrew University of Jerusalem ve University of Bucharest’ten fahri doktora unvanı almıştır.
Sosyal bilimler alanında en başarılı 2000 bilim insanı arasında gösterilen İnalcık 25 Temmuz 2016’da Ankara’da vefat etmiştir. Dünyanın en ünlü Osmanlı tarihçilerinden bir tanesi olması sebebiyle, Osmanlı döneminde protokol mezarlığı olarak kullanılan Fatih Camii’ne defnedilmiştir.
Halil İnalcık Türkçe eserler vermiş olmasının yanında, sayısız İngilizce eseri de kaleme almıştır. Zaten bu nedenle Türk ve Osmanlı tarihini yurt dışına bu denli duyurabilmeyi başarmıştır. Hiç şüphesiz eserleri içinde en büyüğü 1974 yılında Londra’da kaleme aldığı “The Ottoman Empire: 1300-1600” dır. Eserin en iyi özelliği tamamen objektif bir dille yazılmış olmasıdır. Kitap bu güne kadar 7 Balkan diline ve Arapçaya çevrilmiştir. Kitabın yayınlanmasından neredeyse 30 yıl sonra, 2003 yılında Ruşen Sezer tarafından Türkçeye çevrilerek Türk halkının da faydalanabileceği altın bir kaynak haline gelmiştir.
Hayatı boyunca 25 kitap ve 310’dan fazla makale yazan Halil İnalcık, eserlerini genellikle Osmanlı’nın siyasal tarihine yönelik olarak hazırlamıştır. Araştırmalarını son derece titizlikle yürüten İnalcık, hikayesel bir dil yaratarak eserlerini eğlenceye yönelik yazmak yerine öğretmeyi amaçlamıştır. Bu nedenle kitapları hala dünyanın pek çok yerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Değerli tarihçinin kaleme aldığı eserlerden bazıları şunlardır;
The Ottoman Empire, The Classical Age, 1300-1600, 1974
Studies in Ottoman social and economic history, London, 1985
The Middle East and the Balkans under the Ottoman Empire, Bloomington, 1993
Sources and studies on the Ottoman Black Sea, 1995
Ottoman Civilization (Gunsel Renda ile birlikte), 2003
Essays in Ottoman History
Fatih devri üzerinde tetkikler ve vesikalar, 1954
Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet, 2000
Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi Cilt 1 – Cilt 2
Tanzimat ve Bulgar Meselesi
Şair ve Patron, 2003
Atatürk ve Demokratik Türkiye, 2007
Devlet-i Aliyye, 2009
Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı, 2011
Devlet-i ‘Aliyye: Tagayyür ve Fesad, Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar II, 2014