Bir eczaneye girdiğiniz zaman etrafa baktığınızda, dolapların içinde sıralanmış renk renk kutular görürsünüz. Reçetenizi verdiğinizde veya ihtiyacınız olan bir ilacın adını söylediğinizde, kısa bir süre sonra hepsini tezgahın önünde dizilmiş olarak bulursunuz. İlaç kutularınızın üzerine hangi saatlerde, alacağınız yazılır. Kısa kullanım bilgileri verilir. O arada sağlığınızla ilgili sorduğunuz sorular, yanıtlanır.
O eczanenin devamlı müşterisi iseniz, eczacınız size hatırlatmalar yapar ve iyi günler dileyerek uğurlanırsınız. Bir eczanede uzun kuyruklar yoktur. Güler yüz ve ilgi vardır. Tansiyonunuz parasız ölçülür. İlaçlarınız bazı durumlarda evinize ulaştırılır. Ufak kazalarda ilk yardım yapılır. İlaç alımı dışında, hiç birine para ödemezsiniz. Hatta yoğun olmayan iş günlerinde özel sağlık dertlerinizi bile paylaşabilirsiniz.
Münire Gücükoğlu 30 yıllık bir eczacı, 10 yıl kadar İstanbul’da eczacılık yaptıktan sonra, Datça Aktur’a yerleşip, 20 yıldır mesleğini Aktur’da sürdürüyor. Yoğun geçen yaz aylarından sonra, sakin bir kış geçiriyor. Hep merak etmişimdir. Raflara dizilmiş ilaçların nasıl düzenlendiğini… Ve nasıl istenilen ilacın en kısa zamanda bulunup, müşteriye verilmesini. “Bir sırrı var mı” diye sorduğumda… “Sır değil bir düzen meselesi” dedi, Münire Gücükoğlu;
Alfabetik olarak,
Farmokolojik olarak,
Örneğin; Sinir, mide, kalp, soğuk algınlığı vb.
“Hangisi daha pratik” dediğimde, “ben farmokolojiki tercih ediyorum” diye cevaplandırdı. “Mesleki zorluklarla ilgili, durumlar var mı” diye sorduğumda… “Her eczanenin açıldığı bölgeye, göre değişir” dedi. Datça Aktur Tatil Köyü merkezden uzakta bir yerleşim yeri… Sağlık Ocağı olmasına rağmen, uzman doktorun olmaması, bazı sıkıntılara neden olduğunu söyledi. Kurumlardan reçete alan insanların, kurumların koydukları kurallardan dolayı reçetelerde çıkan zorluklar ve çözüm üretememek…
Örneğin; bir antibiyotik alacaksınız, reçete getirmeniz gerekiyor. Datça’da her branşta uzman doktor bulamıyorsunuz. En yakın yer Marmaris, 2 saat gidiş – dönüş. Her hasta gidemiyor. Yaşlı insanlar bu konuda çok zorluk çekiyorlar dedi. Düşünecek olursanız, gerçekten çok önemli bir konu, sağlıkta yapılan düzenlemeler olsa da… Bu gibi hassas konularda daha iyi düşünüp, pratik planlar yapılması gerekiyor. Önemli olan hizmetse ve de sağlıksa, en ince detayına kadar araştırıp, kuralları koymak en uygunu bence.
“İlginç olaylar yaşadınız mı” dediğimde… “Olmaz mı” dedi… hafif bir tebessümle, “Çocukluklarını bildiklerim, düştüklerinde eczaneye gelip pansuman yaptıklarım, aradan yıllar geçtikten sonra, büyüyüp kendi çocuklarıyla geldiklerinde ve kendilerini tanıttıklarında hep duygulanmışımdır. Ve yıllar geçerken benim de büyüdüğüm aklıma gelir” demişti.
Sohbet çok güzeldi. Ama eczaneye gelen giden olduğundan, onu daha fazla meşgul etmek istemedim. Veda ederken söylediği sözlerden çok etkilendim; “Ben mesleğimi severek yapıyorum. Tanıştığım insanlardan bir şey öğrenmek, onlara yardımcı olmak, iyileşmelerini izlemek beni mutlu ediyor. Ve her zaman kozmetiksiz, yan ürünler satmayan… tamamiyle ilaç satan bir eczane olma yolunda gayret sarfediyorum” diye sözlerini bitirdi.
Münire Göcükoğlu, sizi tanımaktan çok mutlu oldum. Aldığı eğitimi hakkıyla yapan, görevinin bilincinde ve şu günlerde ihtiyacımız olan samimi ve yürekli duruşunuza hayran oldum.
Başarı, sevgi, güzellikler dolu günlerde yaşamanız dileklerimle, teşekkür ederim…
Her gününüz dünden daha iyi olsun… Zeren Dağdeviren.